Yapmakla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kendi kutlamamızı yapmakla meşguldük.
Kardeşimle beraber bütün yazı havuzda, atlayış yapmakla geçirirdik.
Ama… böyle birşey yapmakla elimize ne geçecek?
Bir şarkı yapmakla, bir albüm çıkarmakla olmaz.
Resimlerin sahtesini yapmakla, katil arıları yetiştirmekle, ve sanırım mücevher kaçakçılığıyla.
Bunu yapmakla, kendini özgür bırakmak için de bir adım atmış oldun.
Bunu yapmakla, Devlet Sırları Kanununu ihlal ettiğini Ona söyledikleri halde.
Makyaj yapmakla geçer çoğu zaman.
Beni hata yapmakla mı suçluyorsunuz?
Böyle yapmakla çok iyi ettin.
Hayat sen başka planlar yapmakla meşgulken başına gelen şeydir.
Beni hata yapmakla mı suçluyorsun?
Kocamı ne yapmakla suçluyorlar?
Böyle yapmakla o ulular ulusunu da kötülemiş oluyorlar.
Bunlar olmadan, sadece seçim yapmakla gerçek demokrasi olmaz.».
Şu anda Zocaloda bu dediğini yapmakla meşguller.
Rock, her şeyi mükemmel yapmakla ilgili değil.
Peki sizin pazarınız ne yapmakla geçiyor?
Oyuncu nerelere gider, neler yapmakla yükümlüdür?
Büyüyen genç yazarlar, kesin hatalar yapmakla bilinir.