Yeğeniyim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Soran olursa, Agnesin yeğeniyim ve misafir olarak geldim, tamam mı?
Yeğenin dışarıda bir başına ve senin yüzünden ödü patlamış durumda.
Yeğen amcayı öldürdü.
Hem yeğeninin sana haber vermesi lazımdı, benim değil.
Yeğen demek!
Yeğenin ünlü bir doktorla çıktığını söyledi.
Yeğenin önümüzdeki 20 yılı hapiste geçirsin mi istiyorsun?
Yeğenim Hamit mi?
Teyze ve yeğenin ikisi de hızlı bir şekilde ölüme koşuyorlar.
Yeğenim oğlum gibidir demiştin,
Condenin yeğeninin gerçekten taş atıp atmadığını köyde araştırırken.
Jack yeğeninin bize göz kulak olacağını söyledi.
Yeğeninin kedilere alerjisi vardı, değil mi?
Yeğenim bana yardım ediyor.
Diğer taraftan yeğenin ise daha yeni Stanforda kabul edildi.
Yeğenim de üzerine düşeni yapıyor, öyle mi?
Yeğenim o benim.
Yeğen buraya geldiğinde bozuktu.
Karı, yeğen, kardeş.
Yeğenim Jackin yaptıkları yüzünden özür dilemeye gelmiştim.