Examples of using An auto in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
It's an auto recycling unit.
Bu bir otomatik geri dönüşüm ünitesidir.This is not an auto to turn as you say!
It's really difficult to get an auto here.
Burada bir araba bulmak çok zor.Not bad for an auto mechanic.
Bir araba tamircisi için fenâ değildi.Works out of an auto shop on 86th street.
Ncı sokakta, bir araba dükkanında çalışıyor.His daughter was in an auto accident.
Kızı bir araba kazasında öldü.At least give me some money for an auto! I will go home!
En azin taksi için para verde, eve gideyim!This is better than an auto show.!
Bu bir araba gösterisinden de iyiydi!Take an auto and go to Lakdi-ka-pool.
Otomatiğe al ve git.I need to trace an auto number urgently.
Bir araba numarasını acilen izlemeliyim.We're gonna need an auto specialist.
The odds of dying in an auto accident are only one in 2500.
Bir otomobil kazasında ölme olasıIığınız ise sadece iki bin beş yüzde Her folks got killed in an auto accident.
Ailesi bir araba kazasında öldü.Birkaç ay önce bir araba kazasına karıştık.He owns an auto shop and lived alone.
Oto tamir dükkanı sahibi, yalnız yaşıyormuş.I didn't say"an auto parts store.
Bir araba parçası satıcısı demedim.Yes. What was the pay for an Auto Trader lead, typically?
Evet. Bir Auto Trader çekiminin ücreti genelde nedir?I will bring an Auto Trader and maybe I will even shave.
Bir araba satıcısı getiririm ve belki tıraş olurum.Most servants go their entire lives without riding in an auto.
Çoğu hizmetçi hayatlarını bir otomobile binmeden geçirir.She died in an auto accident two weeks later.
İki hafta önce bir araba kazasında öldü.
