AUGMENTED in Turkish translation

• artırılmış
• geliştirilmiş
• arttırılmış

Examples of using Augmented in English and their translations into Turkish

If we call this augmented matrix, matrix A,
Bu arttırılmış matrise A dersek,

We can quit… but we would have to give back our cyborg parts and augmented brains to the government. True.
Doğru, Eğer emekli olur yada istifa edersek devlet sibernetik vücutlarımızı ve geliştirilmiş beyinleri geri alır.

web conferencing, and augmented reality conferencing.
web konferansı ve artırılmış gerçeklik konferansı içerir.

My second row is 0, 1, 2, and then I have a minus 3, the augmented part of it.
İkinci satırımda, 0, 1, 2 ve, arttırılmış kısımda, eksi 3 var.

A second fleet, augmented by Pisan vessels
Gene Steiriones tarafından konuta edilen,

it was raised to the status of a full theme, augmented by territory from the neighbouring Bucellarian, Armeniac and Cappadocian themes.
Kappadokya themalarından alınan topraklarla güçlendirilen tam bir thema statüsüne yükseltildi.

A variant of Windows for augmented reality computers(which augment a real-world physical environment with virtual elements) Windows Mixed Reality
Artırılmış gerçeklik bilgisayarları için Windowsun bir varyantı( sanal öğelerle gerçek dünya fiziksel ortamını zenginleştirir)

Augmented reality- live, direct
Artırılmış gerçeklik, gerçek dünyadaki çevrenin

When station B perceives the signal from station A, its clock should not mark the same hour as that of station A at the moment of sending the signal, but this hour augmented by a constant representing the duration of the transmission.
İstasyon B, istasyon Anın sinyalini algıladığı zaman, istasyon Anın saati sinyal gönderme anında saat işaretlememelidir ama bu saat iletim süresini temsil eden bir sabite göre artar.

western walls two deep ravines augmented the defenses, parts of the city lay outside them,
batı duvarları boyunca iki derin uçurum savunmayı güçlendiriyor, kentin dışındaki parçaları,

In the next book, we plan on having an interaction where you take your iPad out with the video on and through augmented reality, you see this layer of animated pixies appear on a houseplant that's outside your house.
Bir sonraki kitapta, video açıkken iPadinizi dışarı çıkardığınız bir etkileşim üzerinde çalışıyoruz ve zenginleştirilmiş gerçeklik sayesinde, evinizin dışındaki saksı çiçeğinde ortaya çıkan hareketli perileri görüyorsunuz.

can translate 37 languages via photo, 32 via voice in"conversation mode", and 27 via real-time video in"augmented reality mode.
32'' konuşma modunda'' sesle ve 27'' gerçek zamanlı video yoluyla'' genişletilmiş gerçeklik modunda'' tercüme edebiliyor.

a pair of augmented reality and virtual reality glasses. castAR was a founding member of the nonprofit Immersive Technology Alliance.
bir çift artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik gözlükleri idi. castAR kar amacı gütmeyen kuruluşun kurucu üyesiydi.

Type A: Augmented pharmacologic effects- dose dependent
A Tipi: Arttırılmış farmakolojik tepkiler- doza bağımlı

I volunteer. Make me an Augment.
Gönüllü oluyorum. Beni Geliştirilmiş yapın.

Make me an Augment. I volunteer.
Gönüllü oluyorum. Beni Geliştirilmiş yapın.

You were trying to create Klingon Augments.
Klingon Güçlendirilmişleri yaratmak istiyordunuz.

Augment DNA was more aggressive than you realised.
Güçlendirilmiş DNAsı sandığınızdan çok daha fazla saldırgandır.

The Augment genes modified the virus.
Güçlendirilmiş genler virüsü değiştirdi.

They wouldn't destroy us if they knew we had created Klingon Augments.
Klingon Güçlendirilmişlerini bizim yarat- tığımızı bilselerdi bizi yok etmezlerdi.