BRAINWAVES in Turkish translation

['breinweivz]
['breinweivz]
beyin dalgalarına
beyin dalgaların

Examples of using Brainwaves in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I can't have every deadbeat on the payroll pestering me with their idiotic brainwaves.
Aptalca fikirleri ile benim canımı sıkan beleşçilerle uğraşamam.
It's designed to amplify brainwaves so it could enhance your telepathic powers, help us find other mutants for our division.
Beyin dalgalarını daha da yayarak telepatik güçlerini geliştirecek… Böylece başka mutantları bulup bize yardım edebilirsin.
It's them. If we can disrupt Tyler's brainwaves, how close do we need to be?
Onlar. Tylerın beyin dalgalarını bozmak için ne kadar yakınlaşmak gerek?
But the brainwaves of one person wouldn't be powerful enough to contain an entire planet… The statues!
Ama tek kişinin beyin dalgaları koca gezegeni etkisi altına alabilecek kadar güçlü olmayacak-- Heykeller!
I have lost Ivan's brainwaves, but there's no sign that he's left there.
Ivanın beyin dalgalarını kaybettim ama orada kaldığına dair de bir işaret yok.
We will transfer your consciousness to his amygdala. Once Cecile has locked onto DeVoe's brainwaves.
Cecile, DeVoenun beyin dalgalarına kilitlendikten sonra… senin bilincini onun amigdalasına aktaracağız.
They said,"I will check it out", like I used to when some nut came in with aluminium foil in his hat, claiming the Martians were stealing his brainwaves.
Delinin birinin alüminyum folyo şapkasıyla içeri girip, Marslıların, kendisinin beyin dalgalarını çaldıklarını söylediği zamanki gibi,'' Ben bakarım'' dediler.
Once Cecile has locked onto DeVoe's brainwaves, we will transfer your consciousness to his amygdala.
Cecile, DeVoenun beyin dalgalarına kilitlendikten sonra… senin bilincini onun amigdalasına aktaracağız.
But when I take a look at them in 3D, intricately tangled together. it appears that there are multiple brainwaves.
Ama onlara 3D olarak bakınca… birden fazla beyin dalgasının birbirine karıştığını görüyoruz.
The pilot has been given a pharmaceutical enhancement- A drug to amplify his brainwaves. Which makes it easier for the electrodes.
Pilota beyin dalgalarını güçlendirecek ve kaskındaki elektrotların dalgaları daha kolay okumasını sağlayacak bir ilaç veriliyor.
Even if you had the rod you can't use it without Kanjar Ro's brainwaves and that transmitter has been shut off for good.
Sopa sende olsa bile Kanjar Ronun beyin dalgaları olmadan kullanamazsın ve o verici kesinkes kapatıldı.
The pilot has been given a pharmaceutical enhancement… a drug to amplify his brainwaves… which makes it easier for the electrodes in the helmet to read them.
Pilota beyin dalgalarını güçlendirecek… ve kaskındaki elektrotların… dalgaları daha kolay okumasını sağlayacak bir ilaç veriliyor.
Tan Le's astonishing new computer interface reads its user's brainwaves, making it possible to control virtual objects, and even physical electronics, with mere thoughts.
Tan Lenin büyüleyici yeni bilgisayar arayüzü kullanıcılarının beyin dalgalarını okuyabiliyor, sanal objeleri ve hatta elektronik aletleri kontrol etmemizi mümkün kılıyor,
As you can see from our scientific results, this photo realistic rendering of one, the human body, each and every frame of Deathication swiftly attacks the viewer's brainwaves, rendering specific motor functions helpless to the depravity that unfolds before your very eyes.
Bu resimdeki bilimsel sonuçlarda insan vücudundan gerçekçi görüntüler oluşturarak Deathicationın her karesinde seyircinin beyin dalgalarına hızla saldıran fonksiyonları etkisiz bırakarak, filmi izlerken gözlerinin önünde de azdırdığını görüyorsun.
Enabled the computer to translate these images into brainwaves again, and to reproduce them in the blind person's visual cortex. In theory, these two grids of information, together with the actual video recordings of the event.
Teoride, bu iki bilgi şebekesi, olayın gerçek video kayıtlarıyla birlikte, kör kişinin görsel korteksinde çoğaltmasını sağlar. bilgisayarın bu görüntüleri tekrar beyin dalgalarına dönüştürmesini ve.
His brainwaves are fluttering.
Beyin dalgaları titriyor.
His brainwaves aren't stable.
Beyin dalgaları stabil değil.
Her brainwaves are also very normal.
Beyin dalgaları da gayet normal.
His brainwaves indicate early neural-pathway degeneration.
Beyin dalgaları ilk evre sinirsel iletim bozulması olduğunu gösteriyor.
She's just brainwaves now.
Şu an beyin akımına geçti.
Results: 338, Time: 0.0297

Top dictionary queries

English - Turkish