BULLFIGHTER in Turkish translation

['bʊlfaitər]
['bʊlfaitər]
matador
ripper
bullfighter
torero
toreador
boğa güreşçisi
matadoru
ripper
bullfighter
torero
toreador

Examples of using Bullfighter in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ryan Atwood, bullfighter.
Ryan Atwood, matador.
My client- Don Sebastian, the world's greatest bullfighter.
Don Sebastian, dünyanın en büyük boğa güreşçisi.
Now turn right, like a bullfighter!
Şimdi sağa dön, matador gibi!
Adjustment. Bullfighter.
Ayarlama. Boğa güreşçisi.
You know, the bullfighter.
Hani şu boğa güreşçisi.
At fifteen, you wanted to be a bullfighter.
Olmak istiyordun. On beş yaşındayken boğa güreşçisi.
That's the one the bullfighter fears the most.
Bu boğa güreşçilerinin en fazla korktukları bir yaradır.
The bull is not the enemy of the bullfighter.
Boğa, matadorun düşmanı değildir.
You went out with a bullfighter?
Boğa güreşçisiyle mi çıkmıştın?
We need a phone, to warn the bullfighter.
Boğa güreşçisini uyarmak için telefona ihtiyacımız vardı.
And those passionate letters she wrote that bullfighter after he was gored by her husband.
Kocası onu boynuzladıktan sonra… o boğa güreşçisine yazdığı ateşli mektupları da okudum.
Son, music is not work fit for a Sanchez bullfighter.
Oğlum, müzik Sanchez matadoruna göre değildir.
I look like a bullfighter in space.
Uzaydaki bir matadora benziyorum.
Madam, he's not a bullfighter.
Madam, o bir boğa güreşçisi değil.
Knowing I was a bullfighter turns them on.
Boğa güreşcisi olduğumu bilmek onları tahrik ediyor.
Why do you want to be a bullfighter?
Neden boğa güreşcisi olmak istiyorsun?
It's been years since I kissed a bullfighter.
Epeydir bir boğa güreşçisi öpmemiştim.
Don't tell me he's a bullfighter.
Sakin bana bir boğa güreşçisi olduğunu söyleme.
Knowing I was a bullfighter.
Boğa güreşcisi olduğumu bilmek onları tahrik ediyor.
He always wanted to be a bullfighter, but he stayed a banderillero.
O her zaman bir boğa güreşçisi olmak isterdi, ama bir asistan olarak kaldı.
Results: 77, Time: 0.0425

Top dictionary queries

English - Turkish