Examples of using Dee in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
We eat well aboard the Tweedle Dee.
Biz Tweedle Deede iyi besleniriz.This is the Tweedle Dee.
Tweedle Deeden sesleniyoruz.I'm just plain Sandra Dee.
Gösterişsiz Sandra Deeyim ben yalnızca.You have any word from Kara or Dee?
Kara veya Deeden haber aldın mı?Dee and I had a deal.
Deeyle aramızda bir anlaşma vardı.Nothing rhymes with Dee.
Deeyle kafiyeli hiçbir şey yok.Everything rhymes with Dee.
Her şey Deeyle kafiyeli ulan.And he said,"I'm talking to Dee Dee.
Ve'' Dee Deeyle konuşuyorum.'' dedi.Some girl was always trying"to steal Dee Dee.
Bazı kızlar Dee Deeyle beraber olmak istiyorlardı.Dee Dee on an important subject.
Dee Deeyle önemli bir konu üzerine tartışmak istemiyorlardı.I would always talk to John and Dee Dee but nobody called any more.
John ve Dee Deeyle sürekli konuşurdum ama artık arayan yoktu.Go away with Dee.
Deeyle birlikte git.I made the choice to not hate Dee.
Deeden nefret etmemeyi de ben seçtim.Everything rhymes with Dee.- Every…!
Her şey Deeyle kafiyeli ulan.- Her şey…!Every…! Everything rhymes with Dee.
Her şey Deeyle kafiyeli ulan.- Her şey…!This is the Tweedle Dee. Mayday!
Tweedle Deeden sesleniyoruz. Mayday!Mayday! This is the Tweedle Dee.
Tweedle Deeden sesleniyoruz. Mayday!Dee was at the door.
Deede kapıda bekliyordu zaten.Cause don't nobody talk to Dee like that, okay?
Kimse Deeyle böyle konuşamaz, tamam mı?A gift from my friend, John Dee.
Arkadaşım John Deeden bir hediye.
