DICKER in Turkish translation

['dikər]
['dikər]
dicker
fritz
takmak
wear
put
is plug
dicker
installing
to hook up
to install
to implant

Examples of using Dicker in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
avenger advised Dick Dicker to seek the police, the pie maker
intikamcı Dick Dickera polise gitmesini tavsiye ederken,
Having Serbia in the CoE chair risks undercutting the organisation's credibility and"certainly suggests abandoning the people who were victims of the[Srebrenica] genocide," the New York Times quoted Human Rights Watch director Richard Dicker as saying earlier this week.
İnsan Hakları İzleme Örgütü direktörü Richard Dicker New York Times gazetesi tarafından bu hafta başlarında kaydedilen sözlerinde, Sırbistanın CoE başkanlığında olmasının örgütün itibarını baltaladığını ve'' Srebrenica soykırımının mağdurlarının terk edilmesini kesinlikle önerdiğini'' söyledi.
Monsieur Dicker?
Monsieur Dicker?
Duty calls, Mr. Dicker.
Görev bizi çağırıyor, Bay Dicker.
Dicker is gone, Bob.
Dicker artık orada değil Bob.
Debbie Dicker became the proprietress of Dicker's Department Store.
Debbie Dicker, Dickers Mağazasının yeni sahibi oldu.
You ever sit an exploding baby before, Mr. Dicker?
Daha önce hiç havaya uçan bir bebege baktiniz mi, Bay Dicker?
You ever sit an exploding baby before, Mr. Dicker?
Baktınız mı, Bay Dicker? Daha önce patlayan bir bebeğe?
don't you, Mr Dicker?
değil mi, Bay Dicker?
Agent Rick Dicker interrogating.
Ajan Rick Dicker sorgulama yapıyor.
He said,"dicker.
Takmak'' dedi.
I don't know. Maybe Dicker will find something?
Bilmiyorum. Belki Dicker bir şeyler bulur?
I know. He said,"dicker.
Biliyorum. takmak'' dedi.
I don't know. Maybe Dicker will find something?
Dicker bir şeyler bulur bakarsın.- Bilmiyorum?
If you wanna dicker.
Madem takmak istiyorsun.
Dicker is done, Bob.
Dicker işi bıraktı Bob.
I know. He said,"dicker.
Takmak'' dedi. Biliyorum.
Maybe Dicker will find something?
Belki Dicker bir şeyler bulur?
Dicker. Boom!
Dicker. Güm!
Maybe Dicker will find something.
Dicker bir şeyler bulur belki.
Results: 101, Time: 0.0418

Top dictionary queries

English - Turkish