I'M GOING TO THE STORE in Turkish translation

• ben markete gidiyorum
• ben dükkana gidiyorum
• almaya gidiyorum

Examples of using I'm going to the store in English and their translations into Turkish

I'm going to the store.
Dükkana gidiyorum.

I'm going to the store.
Bakkala gideceğim.

Um, I'm going to the store.
Eee, markete gidiyorum.

I'm going to the store later.
Daha sonra markete gideceğim.

It's not a short I'm going to the store to get some more.
Bu iyi pişmiş değil, markete gidip yenisini alacağım.

Mama Juanita, I'm going to the store.
Juanita anne, markete gidiyorum.

And now I'm going to the store to buy your toothpaste.
Ve şimdi de sana diş macunu almak için markete gidiyorum.

Hi. I'm going to the store.
Selam. Dükkana gidiyorum.

I'm going to the store later. it's okay.
Sorun değil. Daha sonra markete gideceğim.

I'm going to the store. Take it.
Sen al. Markete gideceğim.

We're out of milk, so I'm going to the store.
Sütümüz bitmiş, markete gidiyorum.

Honey, I'm going to the store.
Tatlım, alışverişe gidiyorum.

I'm going to the store. Tell him that you love him and to please come home soon.
Onu çok sevdiğinizi, çabucak eve dönmesini istediğinizi… Ben markete gidiyorum.

I'm getting my team out of here, we are stopping the president from killing himself, toothbrush, pajamas I can find, and then I'm going to the store for every princess pillow,
Ekibimi buradan çıkaracağım… başkanın kendini öldürmesini engelleyeceğiz… sonra markete gidip bulabildiğim tüm prensesli yastık, emzik… diş fırçası,

We are stopping the president from killing himself, and then I'm going to the store for every princess pillow, comforter, backpack, I'm getting my team out of here, toothbrush, pajamas I can find,
Ekibimi buradan çıkaracağım… başkanın kendini öldürmesini engelleyeceğiz… sonra markete gidip bulabildiğim tüm prensesli yastık, emzik… diş fırçası, pijamayı… alacağım

I was going to the store. Do you need anything?
Markete gidiyordum, bir şey lazım mı?

Yes, I… I was going to the store anyway.
Doğru, ben ambara inecektim zaten.

I am going to the store. earth and fire, water and smoke.
Yeryüzü ve ateş, |su ve duman… Markete gidiyorum.

We are stopping the President from killing himself, and then I am going to the store for every princess pillow, comforter, backpack, toothbrush,
Ekibimi buradan çıkaracağım… başkanın kendini öldürmesini engelleyeceğiz… sonra markete gidip bulabildiğim tüm prensesli yastık,

We are stopping the President from killing himself, comforter, backpack, toothbrush, and pajamas I can find and then I am going to the store for every princess pillow, so my apartment's
Ekibimi buradan çıkaracağım… başkanın kendini öldürmesini engelleyeceğiz… sonra markete gidip bulabildiğim tüm prensesli yastık,