IN THE TRASH CAN in Turkish translation

• çöp kutusunda
• çöp tenekesinde
• çöp bidonunu
• çöp kutusuna
• çöp tenekesinin

Examples of using In the trash can in English and their translations into Turkish

The ones in the trash can, not the ones we… need.
Çöp tenekesindekilerden bahsetmiştim, ihtiyacımız olanlardan değil.

Oh, my God, you look like you ran in the trash can.
Aman Tanrım, çöp tenekesine düşmüşsün gibi oldu.

I knew as soon as I saw the vial in the trash can.
Çöp kutusundaki ufak şişeyi gördüğüm an anladım.

Why were you in the trash can?
Peki niye çöp tenekesindeydin?

Weren't you supposed to gently place me in the trash can?
Beni nazikçe çöp bidonuna bırakman gerekmiyor muydu?

Or maybe he's in the trash can.
Ya da belki çöp kutusundadır.

is to throw it in the trash can.
onun çöp tenekesine atmanız.

Beyond the scribblings I found in the trash can.
Çöp tenekelerinin ötesinde çöp tenekesini buldum.

Round that corner, man Hiding in the trash can.
Şu köşeyi dönünce çöp tenekelerinin içinde.

He threw this in the trash can.
Bunu çöp kutusuna attı.

Put him in the trash can!
Çöpe sokun onu hadi!

Throw it in the trash can. To have hope.
Çöpe at gitsin. Umut etmek.

There's a nail in the trash can.
Çöpte çivi var.

Now go throw it in the trash can.
Git çöpe at hadi.

Bloodied towels in the trash can.
Çöpteki kanlı havluları.

Found this in the trash can.
Bunu çöpte bulduk.

There's a nail in the trash can.
Çöpte bir tırnak var.

And I threw the crown in the trash can.
Ben de tacı çöpe attım.

I got the transfer papers in the trash can.
Tayin kağıtlarını çöpe atmıştım.

You can't just throw a kid's pet in the trash can.
Bir çocuğun hayvanını öylece çöpe atamazsın.