IS A PRIORITY in Turkish translation

[iz ə prai'ɒriti]
[iz ə prai'ɒriti]
öncelikli
priority
first
precedence
prioritize
primacy
's the primary
öncelik
priority
first
precedence
prioritize
primacy
's the primary
önceliğimiz
priority
first
precedence
prioritize
primacy
's the primary
önceliği
priority
first
precedence
prioritize
primacy
's the primary
olmaması birinci önceliğin

Examples of using Is a priority in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sir. Advanced reflex testing is a priority.
Efendim. Gelişmiş refleks testine öncelik verin.
Stopping the Mandarin is a priority but… it's not superhero business.
Güçlü görünmeliler.- Mandarini durdurmak öncelikli ama.
Delta Τeams 2 and 3, this is a priority mobilization.
İki ve üç numaralı Delta timleri, bu öncelikli bir görev.
Negative. New twenty is a priority.
Olumsuz. Yeni rotamız öncelikli.
This is a priority one manhunt.
Bu, en öncelikli insan avı.
New twenty is a priority.- Negative.
Olumsuz. Yeni rotamız öncelikli.
Shortening the transport time between Tirana and Pristina is a priority.
Tiran ve Priştine arasındaki ulaşım süresinin kısaltılması öncelikli bir konu.
Stopping the Mandarin is a priority, but it's not.
Mandarini durdurmak öncelikleri ama…-… o.
My brother is a priority.
Kardeşim öncelikte gelir.
Now civil rights is a priority- of this administration as you know.
Artık medeni haklar bildiğiniz gibi bu yönetimin önceliğidir.
Their capture is a priority now for Qualia's recovery programme.
Artık onların ele geçirilmeleri Qualianın iyileşme programı için önceliktir.
Everything is a priority all of the time.
Her zaman, her şey önceliklidir.
I'm glad to see that company morale is a priority of yours.
Şirket moralinin senin önceliklerinden olmasına sevindim.
This is a priority order.
Bu emir yüksek önceliklidir.
Taking down Grazioso is a priority for this office.
Graziosoyu içeri atmak bu ofisin önceliğidir.
Taking down Grazioso is a priority for this office. No.
Graziosoyu içeri atmak bu ofisin önceliğidir. Hayır.
your son's case is a priority.
oğlunuzun davası önceliklidir.
Fresh breath is a priority in my life.
Temiz nefes hayatımda önceliklidir.
Sir. Advanced reflex testing is a priority.
İleri refleks testleri de önceliklidir. Efendim.
He stressed that this co-operation is a priority for his office.
Işbirliğinin ofisiiçin bir öncelik olduğunu da vurguladı.
Results: 148, Time: 0.054

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish