LIKE A TRAITOR in Turkish translation

[laik ə 'treitər]
[laik ə 'treitər]
bir hain gibi
like a traitor
like a villain

Examples of using Like a traitor in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Most cops here will treat you like a traitor.
Bu polislerin çoğu sana hain muamelesi yapacak.
I would look like a traitor going back on my word after the election.
Seçimden sonra sözümden dönersem hain konumuna düşerim.
But… the other students treated me like a traitor.
Ama… diğer öğrenciler bana hainmişim gibi davranıyorlardı.
Unlike now, when I feel like a traitor.
Oysa şimdi kendimi hain gibi hissediyorum.
If MI6 finds her, they're gonna treat her like a traitor.
MI6 onu bulursa, hain muamelesi yapacak.
If MI6 finds her, they're gonna treat her like a traitor.
Mİ6 onu bulursa, ona Bir hain olarak davranırlar.
They're gonna treat her like a traitor. If MI6 finds her.
Mİ6 onu bulursa, ona Bir hain olarak davranırlar.
If MI6 finds her, they're gonna treat her like a traitor.
MI-6 kadını bulursa ona hain muamelesi yapacaklar.
They're gonna treat her like a traitor. If MI6 finds her.
MI-6 kadını bulursa ona hain muamelesi yapacaklar.
They're gonna treat her like a traitor. If MI6 finds her.
MI6 onu bulursa, hain muamelesi yapacak.
If MI6 finds her, they're gonna treat her like a traitor.
MI-6 kadini bulursa ona hain muamelesi yapacaklar.
They're gonna treat her like a traitor. If MI6 finds her.
MI-6 kadini bulursa ona hain muamelesi yapacaklar.
Even talking about this, I feel like a traitor.
Hakkında konuşurken bile hain gibi hissediyorum.
Looks a lot like a traitor making black market sales for his wallet. A patriot making illicit deals for his government.
Cüzdanını doldurmak için karaborsada mal satan bir hain gibi görünebilir. hükümeti için yasadışı anlaşmalar yapan Vatansever.
Murillo violently resisted arrest, opening fire on her former colleagues, like a traitor.
Raquel Murillo tutuklanmaya şiddetle direndi ve bir hain gibi, eski iş arkadaşlarına ateş açtı.
A patriot making illicit deals for his government looks a lot like a traitor making black-market sales for his wallet.
Hükümeti için yasadışı anlaşmalar yapan Vatansever, cüzdanını doldurmak için karaborsada mal satan bir hain gibi görünebilir.
Make a loyal operative look like a traitor, for example…
Mesela, sadık bir elemanı hain gibi göstermek,… şanslıysan,
With Rosie, I feel like I'm lying, and with you, I feel like a traitor.
Rosieyleyken yalan söylüyormuş gibi seninleyken de kendimi hain gibi hissediyorum.
Make a loyal operative look like a traitor, for example, and if you're lucky, your enemies take him out for you.
Şanslıysan, düşmanın senin yerine onun icabına bakar. Mesela, sadık bir elemanı hain gibi göstermek.
So I couldn't go with them. But… the other students treated me like a traitor.
Onlarla gidemedim. Ama… diğer öğrenciler bana hainmişim gibi davranıyorlardı.
Results: 51, Time: 0.0359

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish