MAPPING in Turkish translation

• harita
• haritalama
• haritasını
• eşleme
• eşleştirme
• haritası
• haritalandırma
• haritalaması
• haritalamaya
• haritalamak

Examples of using Mapping in English and their translations into Turkish

This mapping technology is ten times more accurate than what we have been using.
Bu harita teknolojisi bizim kullanmakta olduğumuzdan on kat daha doğrudur.

Key Mapping.
Tuş Haritalaması.

Urban mapping.
Altunizade haritası.

The scar tissue is so deep, it makes mapping the brain incredibly challenging.
Inanılmaz zorlu. Skar dokusu o kadar derin ki beynin haritasını çıkarır.

Andy is particularly interested in mapping the underside of the ice around the coast.
Sahil çevresindeki buzun altını haritalamak Andynin özellikle ilgisini çekiyor.

This 3-D mapping is so smooth.
Bu üç boyutlu harita çok düzgün.

Yeah, it's called genome mapping.
Evet, ismi gen haritalaması.

An unexplained Cubical object 2. On our third day Of star mapping.
Gününde, belirlenemeyen obje yolu kesti. Yıldız haritası çıkarışımızın üçüncü.

Incredibly challenging. The scar tissue is so deep, it makes mapping the brain.
Inanılmaz zorlu. Skar dokusu o kadar derin ki beynin haritasını çıkarır.

Mapping and tagging.
Haritalandırma ve etiketleme.

I had our tech guys put her coordinates into our mapping system.
Teknik elemanlarımıza, Caitlinin koordinatlarını harita sistemimize girdirdim.

But your immune mapping technique rocked the medical and pharmaceutical industries like an earthquake.
Tıp ve ilaç dünyasında deprem etkisi yarattı. Ama bağışıklık sistemi haritası tekniğin.

We had spent the summer of 2009 remotely mapping the site from the surface.
Yazını alanın yüzey haritasını çıkararak geçirdik.

S already developed protein-based derma and vascular mapping.
Zaten protein tabanlı bir deri ve damar haritası geliştirmiş durumda.

My research focuses on mapping the branches of the Talmud's text.
Araştırmam, metnin dallarının haritasını çıkarmaya odaklanıyor.

A free mind mapping tool.
Özgür bir zihin haritası aracı.

Not mapping stars but charting the unknown possibilities of existence. and studying nebulae.
Yıldız haritası çıkarıp, nebula incelemek değil… varlığın bilinmeyen ihtimallerini haritalamak.

Mapping the pocket dimensions, building the Scepter.
Cep evren haritası çıkardın, asayı yaptın.

I'm nearly done mapping the genome from the skin sample we found in Spivak's office.
Spivakın ofisinde bulduğumuz deri örneğinden genom haritası çıkarmayı neredeyse bitirdim.

It's a far cry from mapping the brain for the president.
Başkan için beyin haritası çıkarmakla kıyaslanamaz.