Examples of using Predictive in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
It also includes a predictive text system,
Nothing predictive, if that's what you're asking.
Blakely designed math-based predictive models for us, models to help create geopolitical change.
Blakely, matematik tabanlı tahmin modelleri geliştiriyordu bizim için. Jeopolitik değişimleri öngören modeller.What's predictive analytics?
Tahmine dayalı analitik ne demek?The article's about predictive analytics.
Makale tahmine dayalı analitik hakkında.There is no predictive software. Wait!
Öngörebilen bir yazılım yok. Bekle!It is of no concern. I could whip up a predictive algorithm.
I could whip up a predictive algorithm. It is of no concern.
Bir tahmin algoritması oluşturabilirim.- Önemli değil.The system runs a predictive algorithm.
Birds have a preternatural predictive instinct for weather.
There was no spelling correction or predictive text input.
Herhangi bir yazım hatası düzeltme veya akıllı metin girişi yoktu.Our model's predictive.
Modelimiz öngörüyor.Craig alone has a low predictive value.
Tek başına Craig düşük bir kestirimci değere sahip.In process control, the superposition principle is used in model predictive control.
İşlem kontrolünde, süper pozisyon ilkesi model prediktif kontrol için kullanılır.Thank God for the geometry of predictive trajectories.
Tanrıya şükürler olsun ki tahmini yörüngeler geometrisi var.Yeah, it's called predictive analysis.
Evet, buna öngörme analizi deniyor.And then it makes predictive suggestions. Plus, it searches for additional intel.
Ayrıca yeni bilgileri de arıyor ve bize öneri sunuyor.then it makes predictive suggestions.
bize öneri sunuyor.Most scientists believe that the idea has no more predictive power than chance.
Çoğu bilim adamı bu fikrin tesadüften daha fazla tahmin edici gücü olmadığını düşünüyor.It is of no concern. I could whip up a predictive algorithm.
Önemli değil.- Bir tahmin algoritması oluşturabilirim.
