SHRUNK in Turkish translation

• küçülmüş
• küçültmüş
• küçüldü
• küçüldüğünü

Examples of using Shrunk in English and their translations into Turkish

No, he probably shrunk her.
Hayır, muhtemelen onu küçültmüştür.

When you shrunk her, I thought she was gone forever, like the money.
Sen onu ayrıştırdığında, o sonsuza kadar gitti sanmıştım aynen para gibi.

It shrunk, Shawn.
Bu çekmiş, Shawn.

What if time shrunk too?
Ya zaman da küçüldüyse ne olacak?

About this guy being shrunk, Then injected into someone else.
Bazen bu eleman çökmüş gibi oluyor sonra başkasının yanına sokuluyor.

Is it just me, or has Hector shrunk?
Hector kısaldı mı yoksa bana mı öyle geliyor?

Your stomach shrunk, it's not used to a full meal.
Miden büzüldü. Tam öğüne alışık değil.

Since my stomach shrunk, that probably means Cheetu-sama's dead.
Karnım ufaldığına göre Cheetu-sama ölmüş olmalı.

Yeah, I know. The boundary's shrunk again.
Sınır tekrar daraldı. Evet, biliyorum.

You got shrunk?
Sen daralmış var?

Shrunk and belittled.
Çökmüş ve aşağılanmış.

I think her trousers shrunk.
sanırım pantolonunu kısaltmış.

Yes, it's strange… I have shrunk.
Evet, garip… Daralmış ettik.

Mine shrunk in the wash.
Benimki yıkamada çekti.

You got shrunk? What happened?
Ne oldu? Sen daralmış var?

I-I think this thing shrunk.
Sanırım bu şey çekmiş.

Yeah, I know. The boundary's shrunk again.
Evet, biliyorum. Sınır tekrar daraldı.

Rachel, my T-shirt shrunk.
Rachel, Tişörtüm büzülmüş.

Your fibroid shrunk and somehow it allowed you to get pregnant.
Tümörün bir şekilde yok oldu ve hamile kalabildin.

Greece's GDP shrunk by 7% in the last quarter of 2011, according to official figures published on Tuesday February 14th.
Şubat Salı günü yayınlanan resmi rakamlara göre, Yunanistanın GSYİHsı 2011in son çeyreğinde% 7 küçüldü.