Examples of using Çağırma in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çağırma programını başlat ve yeniden canlandırma işlemine başlamaya hazırlanın.
Şimdi de Cehennemin Taç Giymiş Dört Prensini çağırma vakti.
George, lütfen arabaya hiç bir hayvanı çağırma olur mu?
Şimdi de… Cehennemin Taç Giymiş Dört Prensini çağırma vakti.
Horace, yaşlı Billi çağırma. Ben gidiyorum.
Çağırma onu.- Neddy!
Karşılık vermeyecek. Hayır, hayır polisi çağırma.
Yaratıcı baba, lütfen yardım çağırma.
Mümkün olduğunca uzağa götürürüz… Jesse, Sternü çağırma.
ALLAHı bırakıp, sana yarar ve zarar veremiyenleri çağırma.
Nehri geçmeden büyük ağızlı timsahı çağırma.
ALLAH ile birlikte hiç bir tanrıyı çağırma.
Telefon, hayır! Bak, Gina, çekici çağırma.
Bir daha çağırma beni.
Richie, lütfen. Son kez olsun, beni böyle çağırma.
Onun ruhunu geri çağırma.
Lütfen beni öyle çağırma.
Lütfen onları çağırma.
Bir büyücü, Hizmetkar çağırma'' hakkına'' sahiptir.
Kutsal Kaseyi çağırma töreninin tamamlanması için bir Hizmetkarın daha ölmesi gerek.