Examples of using Çalılıklara in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama çalılıklara!
Adam onu çalılıklara çekmeye çalışmış, maske takmış,
Çalılıklara saklanıp, hız yapmamızı bekliyorlar. Çocuk gibiler.
Çalılıklara saklanıp, hız yapmamızı bekliyorlar. Çocuk gibiler.
Çalılıklara ulaşmanın tek yolu bu.
Soğumuş cesedini çalılıklara atıp kaçmak dışında tabii.
Çalılıklara tuvalete gidiyoruz.
Çalılıklara gidip şu kanlı baltayı da aramaya koyulmalıyız.
Ama çalılıklara daldım. Hayır. Hemen arkamdaydı.
Ama çalılıklara daldım. Hayır. Hemen arkamdaydı.
Sonra beni çalılıklara çekti… elbisemi çıkardı.
Kate nerede? Bisikletini çalılıklara saklanmış halde bulduk ama ondan iz yok.
Seni çalılıklara kadar takip ettim.
Git çalılıklara işe.
Sen anahtarını çalılıklara at diye.
Her neresiyse. Yoldan çıktı ve çalılıklara daldı.
Ona köpeğini bulmak için birlikte çalılıklara gitmeyi önerdim.
Sonra da silahı çalılıklara attınız.
Beş balıkçı arkadaşı daha çağırdım ve çalılıklara tırmanıp onları taşıdık.
Yavaş gidiyormuş. Arabasını çalılıklara sürmüş.