Examples of using Çalılarda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Mutluluk duyuyorum. Ben ise dikenli çalılarda gül olduğu için.
Mutluluk duyuyorum. Ben ise dikenli çalılarda gül olduğu için.
Büyük bir savaşla değil, çalılarda saklanarak.
Hareket ediyor. Oradaki ağaç ve çalılarda.
Sen yola doğru git ve çalılarda saklan.
Bana ihtiyacın olursa… caddenin karşısındaki çalılarda seni takip ediyor olacağım. Tamam.
eşilen mezarlara yarım gömülmüş çalılarda saklı, Paramparça olmuş veya havaya uçmuş.
Çalılarda, yatak odasında,
eşilen mezarlara yarım gömülmüş çalılarda saklı, Paramparça olmuş veya havaya uçmuş.
Çalılarda, yatak odasında, karısının çarşaflar, kayak yaparken sorun değil.
Buruşturulmuş, küçük bir kağıt parçası bulundu. Örnek vermek gerekirse, tahta çitlerin arkasında, çalılarda.
Buruşturulmuş, küçük bir kağıt parçası bulundu. Örnek vermek gerekirse, tahta çitlerin arkasında, çalılarda.
Piperın okula gittiğinden emin olmak için… tüm gün çalılarda saklanıyor.
Çalılarda saklanıp uygun zamanı beklerim sonra fırlayıp aptal bir bufalonun kıçını ısırırım.
Çalılarda saklanıp uygun zamanı beklerim… sonra fırlayıp aptal bir bufalonun kıçını ısırırım.
Ya biriyle arabasında yiyişiyordum ya da çalılarda tüttürüyordum. Neden?
Çalılarda biri var.
Pali Otoyolunun yanındaki çalılarda.
Çalılarda bir şey var.
Ve ben çalılarda saklanıyordum.