Examples of using Çantamda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çantamda hiçbir şey yok.
Hayır, çantamda. Bak.
Çantamda bunun için bir şey yok.
Bilmiyorum, çantamda. Çıtır ördek rulolarını aldın mı?
Düşündüm de… Çantamda.
Holly senin için bir resim yaptı ama çantamda kaldı.
Rue Louvoisdeki çantamda 15.000 Frankım var.
Çantamda biraz su var.
Çantamda üç tane daha var.
Paul… çantamda… pembe haplar var.
Aslında evet. Çantamda bir tane olacaktı.
Bahsetme. Anahtar çantamda değil, belki sizin arabanızdadır?
Hayır sadece… Düşündüm de… Çantamda.
Hayır, içinde sadece altı dolar vardı. -Evet, çantamda.
Çantamda birkaç parça şey var.
Paul… çantamda… pembe haplar var.
Çantamda bir çift daha var.
Anahtar çantamda değil, belki sizin arabanızdadır? Bahsetme.
Hayır, içinde sadece altı dolar vardı. -Evet, çantamda.
Çantamda Sonynin şu yeni çıkardığı sandviçi var da.