Examples of using Çeşmeye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bozuk paraları çeşmeye geri koy.
Hadi gidip çeşmeye bakalım, gel. Gel bakayım.
Hadi gidip çeşmeye bakalım, gel.
Hadi gidip çeşmeye bakalım, gel. Gel bakayım.
Çeşmeye düştüm. Sırılsıklam olmuşsun hasta olacaksın.
Bunları çeşmeye sok! Çabuk!
Geri dönerken çeşmeye bile vurabilirim.
Çeşmeye attık ya hani?
Çeşmeye sıçmak komik mi?
Çeşmeye işemek cevap değil miydi?
Evet, çeşmeye. Peki.
İnsanlar çeşmeye gelir.
Bir kaç sihirli parayı çeşmeye atmak için İtalyaya uçamam ben.
Çeşmeye atmak zorunda değilsin.
Birkaç büyülü bozuk parayı çeşmeye koymak için ta İtalyaya uçamam.
Eğer bunu içinden gelerek söylüyorsan çeşmeye lanet oku.
Tamam, herkes çeşmeye.
Sonra da salağın biri giysileriyle çeşmeye atladı ve cüzdanımı getirdi.
Saat 3:00de onu çeşmeye getir.
Bu hep beraber çeşmeye atlamadan önceydi.