Examples of using Çizgi filmler in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu çizgi filmlerin Koreli çocukların sömürülmesiyle yapıldığını biliyor muydun?
Evde hep Jimmynin çizgi filmlerini izlemek zorunda kalıyorduk.
At home, we always had to watch Jimmy's cartoons.Disney çizgi filmlerinden nefret ederim.
I hate Disney cartoons.Çizgi filmlerin mesajları olmaz, Lisa.
Cartoons don't have messages, Lisa.Bu kanal genellikle Disneyin çizgi filmlerini ve sinema filmlerini yayınlamaktadır.
On his show, Gene often showcased Disney cartoons and movies.Daha fazla Kıymık ile Tırmık çizgi filmi yapılmasına para verir misin?
Would you pay to make more Itchy and Scratchy cartoons?Çizgi filmlerdeki gibi.
It's like the cartoons.Çizgi filmlerden nefret edeim Bay Moyer.
I hate cartoons, Mr. Moyer.- Right.Seni çizgi filmlerden daha çok seviyorum.
I love you more than cartoons.Milo, çizgi filmin sesini kısar mısın?
Milo, can you turn the cartoons down?Eğer düşersek çizgi filmlerdeki gibi olmayacaktır.
If we fall, it's not gonna be like the cartoons.Çizgi filmlere bayılır.
He loves cartoons.Çizgi filmlerden nefret ediyorum.
I hate those cartoons.Sami çocuklarıyla çizgi filmleri izledi.
Sami watched the cartoons with his children.Hangi çizgi filmlerden hoşlanıyorsun?
What cartoons do you like?Bunun çizgi filmlerle ne ilgisi var?
What's that got to do with cartoons,?Sonra… 80lerin çizgi filmleri en iyileriydi.
And… The cartoons of the'80s were the best by far.Ipkiss! Şu çizgi filmin sesini kıs!
Turn down those cartoons! Ipkiss!Bu senin çizgi filmlerinden biri değil.
This isn't one of your cartoons.Çizgi filmlerin aşırı şiddet içerdiğini.
Cartoons are too violent.
