Examples of using Çok eşsiz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çok eşsiz ve yasaktı.
Çok eşsiz bir iş.
Bu çok eşsiz bir yetenek.
Yani çok eşsiz.
Ailenizin genetik şifresi çok eşsiz ve keşfedilmemiş bir şifre.
Mantığın ve düşünceleriniz, onlar çok eşsiz.
Bence bu kızı çok eşsiz bulmalısın.
Yani bu çok ama çok eşsiz bir insan.
Yani bu çok ama çok eşsiz bir insan.
O akıllı, anlayışlı ve çok eşsiz bir yöntemi var, bana tapma konusunda.
Sen çok eşsiz bir soruna sahipsin ve çözmek dışında seçeneğinin olduğunu düşünmüyorum.
Pazarlama için birkaç fotoğraf daha ekledik. Bu mülk çok eşsiz olduğundan.
Arkalarında çok eşsiz bir sürtünme izi bırakıyorlar.
Bu mülk çok eşsiz olduğundan.
Yetişkin Charlie Eppesin ilk günah çıkarması. Çok eşsiz bir meydan okuma sunacak.
sadece 7-8 km²lik alanda vaktiyle, çok eşsiz bir örümcek türü yaşıyordu-… huni ağ örümceği.
Sana bunu kendi söylerdi ama onu sessiz tutmanın çok eşsiz bir yolunu buldun.
Sana bunu kendi söylerdi ama onu sessiz tutmanın çok eşsiz bir yolunu buldun.
Elle boyandıkları için, bu tip ayakkabılar arkalarında çok eşsiz bir sürtünme izi bırakıyorlar.
Bu çok eşsiz bir maç çünkü birçok kişi için umut