ÖDÜYORDU in English translation

• paid
• pays
• paying

Examples of using Ödüyordu in Turkish and their translations into English

Okul masraflarını kendi ödüyordu.
She was paying her way through school.

O halde buranın kirasını kim ödüyordu?
That is not possible. Well, then who paid for rent?

Geçen aya kadar buranın kirasını Vorlon Hükümeti ödüyordu.
Until last month, this place was paid for by the Vorlon government.

Kimileri bunlara çuvalla para ödüyordu.
Some people would pay a lot of money for those.

İnsanlar ona soru sormak için para ödüyordu.
People would pay money to ask it questions.

İki senedir her hafta ücretimi kim ödüyordu?
Who's been paying my salary every week for the past two years?

Kirayı nasıl ödüyordu?
How does she pay the rent?

Kirayı nasıl ödüyordu?
How would she pay the rent?

Sana değerinden çok daha fazla ödüyordu.
She's been paying you a lot more than they were worth.

Birisi ona para ödüyordu.
Someone's been paying him money.

Bu şekilde de vergilerini düzenli olarak ödüyordu.
For which he pays his taxes.

Doğu Roma halen Hunlara vergi ödüyordu.
The Raeti and Vindelici were obliged to pay taxes to Rome.

Kirasını kim ödüyordu?
Who was payin' his rent?

Kirasını nasıl ödüyordu?
What was his method of payment?

O yılda bir kez nakit kira ödüyordu.
He was paying rent in cash once a year.

Kadının kirasını Paulın üniversite birikiminden ödüyordu.
He was paying her rent from Paul's college fund.

Saçma! İki senedir her hafta ücretimi kim ödüyordu?
That's crazy. Who's been paying my salary every week for the past two years?

O sadece senin değersizliğini ödüyordu.
He was paying for your vanity.

O sadece senin değersizliğini ödüyordu.
He was paying for your vanity I'm not guilty.

Kadın ölüme ne kadar yaklaşırsa, o da o kadar fazla ödüyordu.
The better he paid them. The closer they were to death.