Examples of using Öykümü in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şimdi, Yaşam Öyküsünün son bölümünde hayvanların kendileri ebeveyn olacaklar.
Öykünü sevdim Michael.
Sizin öykünüz de burada memur bey.
Fahişe öykünüz nasıl bitiyordu?
Eğer öyküm seçilirse burada staj yapabileceğimi duydum.
Surak bize IDICin öyküsünün sonu olmadığını söyler.
İşte benim öyküm bu, işte sen de bu yüzden haklıydın.
Jay Benim öyküm daha güzel.
Öykümüzü tüm dünya öğrenecek.
Ancak öykünüz bugün son buluyor.
Maalesef fahişe, öykünü teyit etmek için gelemedi.
Öykünüzü ilginç kılan şey neydi?
Manlio bana öykünü gösterdiğinde'' nihayet!'' dedim!
Neden öykünü İngiliz işgali etrafında şekillendirmiyorsun?
Bu gecenin öyküsünde kan dökülmemesi sizi üzmemiştir umarım.
Dünya öykünüzü duymaya can atıyor.
Böylece, öyküye kendi hazin sonucunu yazdı.
Bir Canavar hakkında çılgın öyküye inanmamızı mı bekliyor?
Bana öykünüzü anlatın.
Benim öyküm gerçekten eğlenceli Dikkatle dinle.