Examples of using Üç tur in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Vietnam gazisi. Üç tur yapmış.
Did three tours. Vietnam vet.Aynı kurallar. Üç tur oynayacağız.
Vietnam gazisi. Üç tur yapmış.
Vietnam vet. Did three tours.Vietnam gazisi. Üç tur yapmış.
Did three tours, came home last year. Vietnam vet.Denizaşırı yerlere toplam üç tur.
Three tours overseas.Hepsi çölde olan, üç tur yaptım.
I served three tours, all in the desert.Doğru, günde üç tur var.
All right. Three tours a day.Üç tur gerideyiz.
Three runs behind.Üç tur oldu.
It's been 3 laps.Floyd üç Tur galibiyetinde Lancele birlikte pedal çevirmişti.
Floyd had ridden with Lance for three Tour wins.Üç tur olabilir mi?
Can I take this to the third round?Üç tur kaldı.
Three laps to go.Üç tur var.
Three laps to go.Biz üç tur ilerideyiz.
We're three laps ahead.Birbirlerine ve zamana karşı Dört başarılı aşçı ekibi üç tur yarışacak.
Over three rounds of competition. Four teams of brilliant bakers compete against each other and the clock.Yeterince su getirmek için üç tur yapacağım.
It will take three trips to get enough water.O/ Üç tur yaptım o/ o/ Evde gibi hissediyorum o/ o/ Yeni öğrendim o/ o/ Eve gideceğimi o/ o/ Birleşik Devletlerdeki o/ o/ Evimin olmadığı yere o/.
Done three tours and it feels like home. Just found out that I'm goin' home. Back to the States.Elemeler üç tur üzerinden oynandı:
There were three rounds of play: First Collin Marks, İngiliz iş adamı. Aynı zamanda Afganistanda üç tur geçiren İngiliz Kraliyet komandosu.
Collin Marks, a British businessman and also British Royal Marine did three tours in Afghanistan.Üç tur sonra, yarış komiserleri kazayı incelemeye aldıklarını
Three laps later, the stewards announced that they were investigating the incident,
