Examples of using Ülkeye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Özellikle de Beltronun onları ülkeye ne şekilde getirdiğiyle ilgili.
Bu ülkeye ilk gelişiniz mi?
Ülkeye 500.000 tondan fazla bomba attılar.
Tüm ülkeye telgraf çekilmişti, ve sana ben getirdim.
Ülkeye hiç gelmemiş.
Ülkeye kaçak olarak girdi.
Ülkeye geldiğinde Dennynin güvenliği ile ben ilgileniyorum.
Ülkeye aşık olduk ve daha fazla kalmak istedik.
Ülkeye hayırlı olsun.
Ben bu ülkeye uygun değilim.
Ülkeye ilk gidişleri mi?
Beni ülkeye tedavi için yolladılar.
Adını sonra vereceğimiz ülkeye indiğimizde de geri kalanları.
Bu ispanyollar ülkeye her bokunu getiriyorlar.
Ülkeye ilk defa gelenlere bunu hep yaparlar.
Olmayan Ülkeye son kez ayak bastığımdan beri orman çok büyümüş.
Bu ülkeye benim liderlik etmem gerekirdi!
Var Olmayan Ülkeye gidecek olan benim, o değil.
Avukatlar seni ülkeye soksa bile, sen stüdyoya hiç gelmiyorsun.
Onu bu ülkeye bağlayan sır. Esrarını koruyan bu ülkeye. .