IŞIĞIMI in English translation

light
ışık
hafif
açık
nur
ateşin
çakmak
bir ışık
aydınlık
ışıkla
yak

Examples of using Işığımı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ne yapıyorsun? Işığa ihtiyacımız var, değil mi?
We're gonna need a light, right? What are you doing?
Işıkları yakın! Hava saldırısı yüzünden ışıkları kapattılar.
Light the lamps down there! There's been an air raid and they have cut the lights..
Işıkları hidrojen sisini deliyor… Güçlü ultraviyole enerjide dünyayı yıkamak.
Bathing the earth in strong ultraviolet energy. Their light pierces the hydrogen fog.
Işıkları hidrojen sisini deliyor… Güçlü ultraviyole enerjide dünyayı yıkamak.
Their light pierces the hydrogen fog-- bathing the earth in strong ultraviolet energy.
Işığa ve soğuğa dayanamayan kansız bir mahlukun yönettiği casus şebekesi.
A spy network being run by a bloodless freak who can't stand light or cold.
Işıkları söndürmemin sakıncası var mı?
You don't mind if I turn the light off?
Işığa ihtiyacımız olacak, aküsü bitsin istemiyorum.
And I don't the battery to die. We're gonna need the light.
O ışıkta, Barnes yüzü değil, sadece ceketi görebiliyordu.
In that light, Barnes could only see the coat, not the face.
Herşey mübahtır. Işığa hizmet için karanlıkta çalışırız.
We work in the darkness to serve the light. Everything is permitted.
Işığa ulaşsaydın asla geri dönmek istemeyeceğini düşündün değil mi?
You would never want to come back again. You felt that if you could reach that light.
Bu gece Şehir Işıkları… Şafağın Gözlerine veda etmek zorunda.
Tonight the City of Light must bid farewell to the Eye of the Dawn.
Eğer bir balon ışığım varsa, kullanabilir miyim?
If I have a bubble light, can I use it?
Tamam.- Işıkları yakın. Gidelim.
Let's go.- All right, light'em up.
Işığa hassasiyeti var gibi bir şey çünkü.
Cause it's, like, a light sensitivity issue that, if unprotected.
Benim ışığım, gizli arzum,
My light, my secret desire,
Peki sana neden ihtiyaç duyuyorlar? Işığa dayanamıyorlar.
So why do they need you? They can't stand the light.
Peki sana neden ihtiyaç duyuyorlar? Işığa dayanamıyorlar?
They can't stand the light. So why do they need you?
kişiliği var. Işığa bak.
just like you. The light.
Korkarım zavallı küçük ışığım yakında sönecek.
I'm afraid my poor little light will go out too soon.
Bakalım hamam böcekleri kaçışacak mı? Işıkları açalım.
See if the cockroaches scurry. Let's turn the light on.
Results: 67, Time: 0.0225

Işığımı in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English