Examples of using Isırdılar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve acı içinde çığlık attılar. Çıbanlarını parçalamaya çalıştılar… Daha sonra ellerini ısırdılar… damarlarını açana kadar kaşıdılar.
Ve acı içinde çığlık attılar. Çıbanlarını parçalamaya çalıştılar… Daha sonra ellerini ısırdılar… damarlarını açana kadar kaşıdılar.
Ve acı içinde çığlık attılar. Çıbanlarını parçalamaya çalıştılar… Daha sonra ellerini ısırdılar… damarlarını açana kadar kaşıdılar.
Ve acı içinde çığlık attılar. Çıbanlarını parçalamaya çalıştılar… Daha sonra ellerini ısırdılar… damarlarını açana kadar kaşıdılar.
Ve acı içinde çığlık attılar. Çıbanlarını parçalamaya çalıştılar… Daha sonra ellerini ısırdılar… damarlarını açana kadar kaşıdılar.
Ve acı içinde çığlık attılar. Çıbanlarını parçalamaya çalıştılar… Daha sonra ellerini ısırdılar… damarlarını açana kadar kaşıdılar.
Canavarın egemenliği karanlığa gömüldü. İnsanlar ıstıraptan dillerini ısırdılar.
Antenleri sallayarak ve kızgın bir acelecilik içinde kırmızı karıncaların kafalarını, bacaklarını ve antenlerini ısırdılar.
video dükkânının kapalı olduğunu görünce, başkanı ısırdılar.
ellerini ağızlarına götürüp( öfkelerinden ısırdılar) ve dediler ki:'' Tartışmasız,
Isırma konusunda çalışıyoruz.
Köpeğin havlaması ısırmasından daha büyükmüş herhalde.
Havlamak veya ısırmak isterse, bırakalım yapsınlar.
Beni ısırdın!
Bir kan emicinin seni ısırmasına nasıl izin verirsin?
Travma ikide köpek ısırmış bir çocuk var.
Kim ısırdı ki?
Isırmak dışında. Ama kardeşim bundan hoşlanıyor.
Böcekler ısırmasın seni.
Sence gerçekten onu ısırmasına müsade edecek mi?