ŞÜPHELIDIR in English translation

• suspect
• is doubtful
• is suspicious
• is dubious
• is questionable

Examples of using Şüphelidir in Turkish and their translations into English

Şüphelidir… ama imkansız değil.
It's doubtful… but not impossible.

Ama hala, bütün iyi iltifatlar şüphelidir.
But, Aunt, all the best compliments are dubious.

Yabancılara karşı şüphelidir.
He's suspicious of strangers.

Beni bilirsin. Aksi ispatlanana dek herkes şüphelidir.
You know me- everybody's a suspect till you prove otherwise.

Ticari sömürüye gelince, herkes şüphelidir.
Everyone is suspect when it comes to corporate espionage.

Tom şüphelidir.
Tom's suspicious.

Bana sorarsanız bayanın davranışları şüphelidir.
To my mind, Miss Totzke is behaving suspiciously.

Amacın ve sadakatin daima şüphelidir.
Your agenda and your loyalties have always been suspect.

Silahlı her adam bizim için şüphelidir.
We assume any man with a weapon is a suspect.

Grace, Craig bir şüpheliyse, şüphelidir.
Grace, while Craig's a suspect, he's a suspect.

Belki eski bir davadaki şüphelidir.
Maybe-maybe a suspect from a past case.

Benim kitabıma göre herkes şüphelidir, Mösyö.
In my opinion, as you say, monsieur, everyone is a suspect.

Bak, kimse senin bunu yaptığını düşünmüyor, ama herkes birer şüphelidir.
Look, nobody thinks you're involved, but everyone's a suspect.

Böyle vakalarda, herkes şüphelidir.
In such cases, everyone's under suspicion.

Haydi partiyi sallayalım Gelecek, şüphelidir.
The future is uncertain. Let's rock the party.

Popüler şeyler şüphelidir.
Popular things are suspect.

Tersi kanıtlanmadıkça, herkes şüphelidir.
Until proved otherwise, everyone is suspect.

Hem zaten senden gelecek her kanıt şüphelidir.
Besides, any evidence that comes from you is tainted.

Herkes şüphelidir.
Everyone is a suspect.

Bunu destekleyen herkes şüphelidir.
Anyone who supports it is a suspect.