Examples of using Şansölyenin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şansölyenin benim yalanımı farketmesi an meselesi.
Belirtmemde bir sakınca yoksa, aynı zamanda şansölyenin de fikri.
dikkate almak zorundayız şansölyenin sözlerini.
Önünde dağınıklık olsun istemeyiz. Kılıçlarınız, lütfen. Şansölyenin.
Önünde dağınıklık olsun istemeyiz. Kılıçlarınız, lütfen. Şansölyenin.
Bildirildiğine göre Şansölyenin makamından.
Tam buradan geliyor. Şansölyenin sinyali.
Size eşlik etmem, senatör. Özel isteğiydi şansölyenin.
Şansölyenin acil durum yetkilerini… senatoya geri verdiğinden emin olmak için yola çıkıyoruz.
Amansız ödül avcısı takımıyla birlikte çalışan Obi-Wan,… şansölyenin başkanlık yapacağı, Işık festivalinin olduğu Naboo gezegenine gidiyor.
Bunun en yüksek övgü olduğu konusunda ısrar etmiş olsa bile. Şansölyenin bahsettiği kadar var.
Saygısızlık etmek istemem ama bazıları Şansölyenin böcek oyunlarının tuhaf bir hobi olduğunu söylüyorlar.
Görebileceğiniz üzere, Şansölyenin, festival alanına kadar olan rotasını haritaya döktük.
Almanyadaki her radyo istasyonuna ilk defa şansölyenin konuşmasının yayınlanması için talimat verildi.
Almanyadaki her radyo istasyonuna ilk defa şansölyenin konuşmasının yayınlanması için talimat verildi.
Feluciada bulunmuş başka bir Jediımız var… ve şimdi Şansölyenin özel ataşesi şu Silman da kayıp,?
Şansölyenin kafasını alacaksın.
Yaşadık Şansölyenin dosyaları.
Şansölyenin ne söylediğini hatırlayın.
Yüce Şansölyenin yetkisiyle geldim.