Examples of using Şanssızım in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Olmaz. Ben şanssızım çünkü çok erken doğmuşum.
Evet ve kolsuz üstlümüzü bulmakta şanssızım hâlâ.
Biraz daha yardım bulmaya çalıştım ama şanssızım.
Bu konuda şanssızım.
Ne yapayım şanssızım işte.
Evet ruhsal yeteneklerim sıfır ve şanssızım.
Ben çok şanssızım.
Demek benim psişik yeteneklerim sıfır ve ben şanssızım.
Dinle, şansa ihtiyacın olmadığını biliyorum. Özel koleksiyonumdan.
Dinle, şansa ihtiyacın olmadığını biliyorum. Özel koleksiyonumdan.
Hayır bebeğim. Şansa ihtiyacım olmadığını biliyorsun.
Çok şansım yok. Bu sinir bozucu.
Çok şansım yok. Bu sinir bozucu.
Şansa ihtiyacım yok. Sağol, Tony.
Çünkü şansa ihtiyacın yok, bir melek gibi dans ediyorsun.
Şansa ihtiyacım yok. Sağol, Tony.
Şansa ihtiyacım yok. Sağol, Tony.
Şansın toplamı sıfırdır, yani onca kötü şans, bir yerden çıkmalı.
Şansın toplamı sıfırdır, yani onca kötü şans, bir yerden çıkmalı.
Benim şansım hiç yoktur… ama bu kez değil, değil mi?