ŞANSSIZIM in English translation

unlucky
şanssız
uğursuz
şansız
talihsiz
bahtsız
luck
şans
talih
sans

Examples of using Şanssızım in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Olmaz. Ben şanssızım çünkü çok erken doğmuşum.
I am unlucky, because I was born too soon. No.
Evet ve kolsuz üstlümüzü bulmakta şanssızım hâlâ.
Yeah, still no luck finding tank top.
Biraz daha yardım bulmaya çalıştım ama şanssızım.
Tried to get you more help but no luck.
Bu konuda şanssızım.
What about yourfiance?
Ne yapayım şanssızım işte.
So I'm out of luck.
Evet ruhsal yeteneklerim sıfır ve şanssızım.
So my psychic abilities are zero and I'm unlucky.
Ben çok şanssızım.
I am so unfortunate.
Demek benim psişik yeteneklerim sıfır ve ben şanssızım.
So my psychic abilities are zero and I'm unlucky.
Dinle, şansa ihtiyacın olmadığını biliyorum. Özel koleksiyonumdan.
Listen, I know you don't need the luck. From my private collection.
Dinle, şansa ihtiyacın olmadığını biliyorum. Özel koleksiyonumdan.
From my private collection. Listen, I know you don't need the luck.
Hayır bebeğim. Şansa ihtiyacım olmadığını biliyorsun.
You know I don't need no luck. No, baby.
Çok şansım yok. Bu sinir bozucu.
I'm not having a lot of luck. It's frustrating.
Çok şansım yok. Bu sinir bozucu.
It's frustrating. I'm not having a lot of luck.
Şansa ihtiyacım yok. Sağol, Tony.
I ain't gonna need any luck. Thanks, Tony.
Çünkü şansa ihtiyacın yok, bir melek gibi dans ediyorsun.
Because you don't need luck, you dance like an angel.
Şansa ihtiyacım yok. Sağol, Tony.
Thanks, Tony. I'm not gonna need any luck.
Şansa ihtiyacım yok. Sağol, Tony.
Thanks, Tony.- I ain't gonna need any luck.
Şansın toplamı sıfırdır, yani onca kötü şans, bir yerden çıkmalı.
Luck is zero-sum, so all that bad luck has got to go somewhere.
Şansın toplamı sıfırdır, yani onca kötü şans, bir yerden çıkmalı.
Has got to go somewhere. Luck is zero-sum, so all that bad luck.
Benim şansım hiç yoktur… ama bu kez değil, değil mi?
I have shitty luck, but… not this time, right?
Results: 42, Time: 0.0199

Top dictionary queries

Turkish - English