Examples of using Şiddete in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Genel Vali Sarayında şiddete müsamaha gösterilmeyecek. Ubba nerede?
Genel Vali Sarayında şiddete müsamaha gösterilmeyecek. Ubba nerede?
Şiddete hayır diyenlerin desteğini alan onlar değil.
Şiddete karşıyım.
Gob, şiddete hiç gerek yok.- Selam, Buster.
Şiddete inanmazlar. İçlerinden biri inanıyor.
Şiddete karşı kadınsı tavır bu sorunun ayrılmaz bir parçasıdır.
Caponenun örgütü seçimleri şiddete başvurarak, etkiledi ve değiştirdi.
Müslümanlar şiddete inanmazlar.
Wright, eserlerinde şiddete odaklandığı için eleştirildi.
Daha fazla şiddete gerek yok. Konuşmaya hazırız.
Şiddete karıştığınızı mı ima ediyorsunuz?
Şiddete karıştığınızı mı ima ediyorsunuz?
Şiddete gitgide yaklaşıyor ama kanıtı hak getire.
Şiddete gitgide yaklaşıyor ama kanıtı hak getire.
Şiddete alıştırılırlar. Onlara.
Hepsi beni şiddete zorlamak için.
Şiddete ihtiyaç olmadığını anlıyor olmalısın. Sizin seviyenizdeki teknolojiyle.
Çocuklukta şiddete bağlı ciddi davranış bozukluklarına bak.
Şiddete inanmıyorum diyemezsiniz… yaşamaya inanmadığınızı da söylemiyorsanız tabii.