Examples of using Açıklarsın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kibar bir şekilde açıklarsın eminim bu durumu.
Baban gelince ona açıklarsın.- Kızımla konuşuyorum.
Baban gelince ona açıklarsın.- Kızımla konuşuyorum.
Aradaki farkı nasıl açıklarsın, merak ediyorum… Bu çılgınlık.
Belki sen bana açıklarsın çünkü ben anlamadım.
Bana da açıklarsın, olur mu?
Yoksa hâlen hayatta olmamı nasıl açıklarsın?
Bunu başka nasıl açıklarsın?
Bunu nasıl açıklarsın?
Bunu nasıl açıklarsın?
Hastaneye gidersiniz, ve Ericanın durumunu açıklarsın.
Belki sen bana açıklarsın.
Belki dün gece'' efsane'' ile ne demek istediğini açıklarsın.
Interkoma her şeyi açıklarsın.
Bunu nasıl açıklarsın?
Evet, açıklarsın.
Daha sonra bunu okuyup, herkese açıklarsın.
Bunu nasıl açıklarsın?
Ve yine de, bu öyle değil mi bu ölümleri açıklarsın?
Büyülü mü?- Başka nasıl açıklarsın bunu?