Examples of using Ağrıdığını in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Başının ağrıdığını biliyorum.
Nerenin ağrıdığını söyle.
Nerenin ağrıdığını söyle Nadia.
Hayır, sırtımın ağrıdığını bilmesine gerek yok diyorum.
Bacaklarının ağrıdığını söyleyip duruyor.
Bana nerenin ağrıdığını söyle, tamam mı?
Neresinin ağrıdığını görmek istemiştim.
Nerenin ağrıdığını bana söyle.
Nerenin ağrıdığını bilmem gerekiyor.
Adam, her tarafının ağrıdığını söylüyor. Hangi kasına?
Neresinin ağrıdığını göster Bernice.
Size boynunun ağrıdığını söylemedi mi? Gerek yok.
Ona nerenizin ağrıdığını söylersiniz. Bir doktora göründüğünüz zaman….
Neresinin ağrıdığını görmek istemiştim.
Daha önce sırtının ağrıdığını söylemişti. Sadece bulantı.
Daha önce sırtının ağrıdığını söylemişti. Sadece bulantı.
Nerenin ağrıdığını gösterir misin?
Midesinin ağrıdığını ve bulantısının olduğunu söylüyor.
Nerenizin ağrıdığını söyleyin.
Babam bile neresinin ağrıdığını bilmiyor! Bilmiyor!