Examples of using Acente in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sigorta acenteni aradın mı?
Halkla ilişkiler acentem Böbrek Vakfının temsilcisi.
Ben seyahat acentesine benziyor muyum?
Bir seyahat acentesini arayıp kayak merkezlerinin isimlerini kontrol edebiliriz.
Bir seyahat acentesiyle görüşsen iyi olur.
Seyahat acentesine uğradım, biletleri aldım.
Seyahat acenten değilim.
Seyahat acentesine benziyor ama aslında o bir para adamıdır.
Seyahat acentesine benzer bir halimiz mi var?
Hatırları için, Philin acentesinin ufak tefek işlerini yapmayı kabul ettim.
Seyahat acentesini arayacağım.
Bugün acenteye uğrayıp seni yemeğe çıkarayım mı?
Seyahat acenteni boğazlamak istiyorsun.
Seyahat acentesinden ayrıldın mı?
Seyahat acentesini arayıp Lilyye bir uçak bileti ayarlayacağım.
Acenteyi arayacak mısın?
Bir seyahat acentesiyle çıkıyordum ama beni terk etti.
Neden acenteye tavandaki deliği söylemiyorsun?
O seyahat acentesini nereden buldun?
Seyahat acentesine telefon ettim.