Examples of using Ahırdaki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Git ve ahırdaki çocuklara papaz için atı eyerlemeye yardım et.
Ahırdaki Maymun'' u mu'' Yoldaki Köpek'' i mi?
Ahırdaki bu kız onu gece giderken görmüş.- Gitmek mi?
O ahırdaki şey bizi orada istemiyordu.
Ahırdaki kadınlar ortalarında Finliler olmak şartıyla avluya.
Eğer zıplayamazsan, seni ahırdaki diper koyunlar gibi yapacaklar.
Geri kalanlarla ahırdaki yerimi sen al.
Onu ahırdaki dansa davet etmelisin.
Ayrıca, 11. ahırdaki eşek tam bir yalancıymış.
Ahırdaki at gibiyim.
Ahırdaki kapının üzerinde kısmi parmak izi bulduk.
Ahırdaki kadınlar kim?
Ahırdaki kadınlar.
Ahırdaki çocuklar, atlar bile.
Ahırdaki samanın altında bir sandık bulacaksınız.
Keşke ahırdaki atlardan birini almış olsaydın.
Ah, sana ahırdaki diğer işleri getirdim.
Ahırdaki yüzü mü diyorsun?
Haydi, ahırdaki atı alalım.- Gray Watch.
Ahırdaki atlar.