Examples of using Alec in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Alec yapmalı.
Alec yerine onun yanındaydın.
Sen de Alec olmalısın. Kartonda satılan şarapların satıcısı.
Alec gerçek baban değil mi?
İki Alec bir Alecten iyidir yani.
İki yıl önce tanıştığın Alec öldü ya da bir yerlerde kilit altında.
Ama dışarıdaki Alec durumu biraz hızlandırdı.
Dışarıdaki Alec tehlikeli.
Alec sağ olsun, ben artık resmi bir anketçiyim.
Alec burada mı?
Alec kim?
Alec, annesi gibi, nazik biridir.
Alec sizin en iyi arkadaşınız değil mi?
Melanie, Alec hala orada mı?
Sen Alec olmalısın?
Bu Alec, Raymondın yeğeni, yeni geldi buraya. Peder Malloy.
Alec tekrar düşündü ve beni tedavi etmeyi deneyecek.
Evet?- Alec ve Cecilia.- Abigail.
Alec tekrar düşündü ve beni tedavi etmeyi deneyecek.
Evet?- Alec ve Cecilia.- Abigail?