Examples of using Algoritmaları in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Buzdolabı aldığın bir yer gibi… ama algoritmaları sana başka buzdolabı alman için… 30 tane reklam falan gönderiyor.
Ads for more fridges. and their algorithm is sending you, like, Like they're the people who you buy a refrigerator.Buzdolabı aldığın bir yer gibi… ama algoritmaları sana başka buzdolabı alman için… 30 tane reklam falan gönderiyor.
Ads for more fridges. Like they're the people who you buy a refrigerator and their algorithm is sending you, like.Bir algoritmaları olduğuna eminim. Kaç kadın, hangi gruptan kaç kişi alacaklarını gösteren.
I'm sure that they have an algorithm that demands they take so many women and so many applicants from this group or that.Algoritmaları bitene kadar yapacak başka bir şey yok. Yok.
There's nothing more to do until their algorithm finishes. No, no, no, no, no.Neyse. Samin cihazdan gelen enerji yayımlarını senkronize etmede…-… kullandığı algoritmaları izole ettim.
Anyway, I isolated the algorithm she used to synchronize the energy emissions coming from the device.Yüz tanıma algoritmaları ikiye ayrılır geometrik, ki yüze odaklanır
Çünkü Wall Street algoritmaları herşeyin üstünde tek bir özelliğe bağlılar, hıza.
Because the algorithms of Wall Street are dependent on one quality above all else, which is speed.Bazı algoritmaları başka amaçla kullanmış olabiliriz ama… bu senin projen değil Paul.
We may have repurposed some of the algorithms, but this isn't your project, Paul.Bazı algoritmaları başka amaçla kullanmış olabiliriz ama… bu senin projen değil Paul.
But this isn't your project, Paul. We may have repurposed some of the algorithms.verileri toplamak, algoritmaları geliştirmek, bütün bu yazılımı yapmak.
gathering Cylon seyir sistemi bizimkinden çok daha ileri ama algoritmaları ezberlemeyi başardım.
Cylon navigation systems are far more advanced than our own, but I have managed to commit many of the algorithms to memory.hamilelik gazını… ve hatta algoritmaları bilmem.
even less about algorithms.Titreşimleri… negatif enerjiyi veya hamilelik gazını… ve hatta algoritmaları bilmem.
And even less about algorithms… I don't know hamilelik gazını… ve hatta algoritmaları bilmem.
even less about algorithms.Chuck yine algoritmaları anlattı, değil mi?
Chuck went on about algorithms again, didn't he?Kavşaklardaki video görüntülerini ve trafik durumunu tahmin etmek için özel tasarlanmış algoritmaları kullanıyorlar, ve bu şekilde trafik ışıklarını kontrol ediyorlar tek yaptığım kendi kıç tekemleyen algoritmamla içeri sızmak oldu,
They use video feeds from intersections and specifically designed algorithms to predict traffic conditions, and thereby control traffic lights, so all I did was come up with my own kick-ass Bilgisayarla görüş algoritmaları bu görüntüleri bir araya kaydetmiş, dolayısıyla bu resimlerin çekildiği gerçek alanın, hepsi Kanada Rocky Dağlarında bulunan Grassi Lakeste çekilmiş, görüntüsüne birebir uyuyor.
The computer vision algorithms have registered these images together so that they correspond to the real space in which these shots-- all taken near Grassi Lakes in the Canadian Rockies-- all these shots were taken.bazı optimizasyon algoritmaları geliştirip simülasyonunu yaptık böylece hassas organlardan kaçınmamıza ramen radyasyon
we developed some optimization algorithms and we simulated this. And we were able to show that we are able to avoid the delicate organs,Kullanılan gerçek sıkıştırma algoritmaları bugün bilinen en etkili yöntemler değildir
The compression algorithms used in low-end products are not the most effective known today,OTP oluşturma algoritmaları genel olarak saldırgan tarafından öngörülmesini zorlaştıran sözde-rassallık
OTP generation algorithms typically make use of pseudorandomness or randomness, making prediction of
