Examples of using Anavatana in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ayrıca, onu anavatana götürmek istiyorum.
Gelir gelmez birileri anavatana haber uçuracaktır.
kanla kaplanmış ülke harici düşmanlarla savaşırken Bolşevikler Anavatana ihanet ediyor.
Millet meclisi, ülkeye yaptığı hizmetlerin tanınması nedeniyle kendisini'' anavatana layık'' ilan etti ve ona emekli korgeneral rütbesini verdi.
Mesuliyetin sizde olduğunu belirten bir notla birlikte Anavatana iki kasa cephane yollamışsınız.
konuşabiliriz ama şimdi anavatana dönmemiz gerek!
Keller da hazineyi kurtarmak için çaldığını iddia etti. Anavatana geri vermek için.
Ulusal Muhafızlar, bu kriz anlarında tehlike anlarında saklanan subayların sizi terk ettiklerini ortaya çıkmak için anavatana ihanetin dinmesini beklediklerini görürsünüz.
SSCB Silahlı Kuvvetler Anavatana Hizmet Nişanı( Rusça:
Sovyetler Birliği Kahramanı SSCB Kozmonotları Madalyası Lenin Nişanı SSCB Silahlı Kuvvetler Anavatana Hizmet Nişanı 3. sınıf Uzay Keşifleri İçin Fazilet Madalyası( Rusya Federasyonu)
Anavatanımız bir deniz olsaydı.
Anavatanımız bir yol olsaydı.
Onlar anavatanın kahramanlarıydı.
Anavatanımız bir ağaç olsaydı.
Anavatan hükûmettir.
İngilterenin dans müziğinin anavatanı olması gibi yanlış hayaller yüzünden.
Anavatanıma ihtiyacım var, bunu görmüyor musun?
Anavatan, çocuklarını çağırıyor!
Hem en iyi, hem de en kötü kahvenin anavatanı.
Anavatanımız için!