Examples of using Andrey in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kaynakça==== Ek okuma==*'' Troitca Andreya Rubleva'' Trinity of Andrey Rublev, Gerold I. Vzdornov ed.
Serenity Schriborin, Andrey Mitkov ve Miriya Gromov olarak tanımlamıştı.
Çocuklarından biri olan Andrey Brejnev( 15 Mart 1961-10 Temmuz 2018)
Rusyanın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlovun dün akşam öldürülmesinin ardından bugün sabaha karşı
General Konstantin Koroteevin 52. Ordusu ile General Andrey Gravçenkonun 6. Tank Ordusunun bazı unsurları, Mareşal Konevin esas kuvvetlerini desteklemek için Yaşın kuzeyinde harekât halindeydiler.
PRESENT, Andrey Bogdanov, Lars R. Knudsen, Gregor Leander,
Bazı infazlar Devlet Güvenlik kıdemli yarbayı Andrey M. Rubanov tarafından yerine getirilse
Bulgaristanın Saraybosna Büyükelçisi Andrey Transki 27 Ekim Salı günü bilim,
Andrey Greçko( Rusça:
manken Natalya Vodyanova ve oyuncu Andrey Malahov, finali ise şarkıcı Alsu
1945 yılında Başbakan oldu; Sovyetler Birliği Dışişleri Halk Komiseri Andrey Vişinski tarafından istifa etmek zorunda kaldı.
Andrey Yanuaryeviç Vışinski( Rusça:
Güney kesim: 20 Kasım ===Stavka 20 Kasım sabahı erken saatlerde telefonla Stalingrad Cephesi Komutanı General Andrey Yeryomenkoyu aramış, kendi genel taarruzunu planlandığı gibi saat 08:00de başlatıp başlatmayacağını sormuştur.
Da bestekâr Aleksey Rybnikov ve şair Andrey Voznesensky Rusyanın ilk rock operasını,
kitlesel gösteriler karşısında Aralık 1990 tarihinde Andrey Lukanovun istifası sonrasında geçici hükümete başkanlık için seçildi.
Müzik Kremlin Festivali, Andrey Sakharov Uluslararası Sanat Festivali
Yevgeni Yevtuşenko ve Andrey Voznesenskidir.
Georgi Dyulgerovun'' Lady Zee'' si Orta Avrupa Girişim ödülüne, Andrey Paunovun'' Georgi ve Kelebekler'' adlı filmiyse En İyi Belgesel ödülüne layık görüldü.
Putinin yakın müttefiki Andrey Rozovla bir niyet mektubu imzaladığını.
Prens Andrey asaletin önemsizliğini… ve hayatın önemsizliğini düşündü, henüz bunu anlayan çıkmamıştı… dün vardı, bir de evvelsi gün vardı… kumandanından bir at aldı, aç ve yorgundu… tüfek atışları uzaktan duyuluyordu!