Examples of using Anlatmamız in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
ona anlatmamız gerekiyor.
Dış dünyaya bu kasabada neler olduğunu anlatmamız gerek.
Dış dünyaya bu kasabada neler olduğunu anlatmamız gerek.
Eve döndüğümüzde olan bitenleri bizim… anlatmamız gerekecek.
Ama bir gün, aramızda nereler olduğunu açıkça anlatmamız gerekecek.
Victorla hemen konuşup ona anlatmamız lazım çünkü yarın sabah bütün okul bunu öğrenmiş olacak.
Ona anlatmamız gerek bazı kesin sınırların olduğunu, değil mi? Bunu hallederiz?
Aslında, anlatmamız bile gerekmeyecek çünkü hepsi iş için kapımızda yalvarıyor olacaklar.
Hikayesini anlatmamız çok zor. benim, Markın, annemin… Bu kadar çok hikaye varken.
O yüzden yoksullarla konuşup onlara başka bir seçenek olmadığını anlatmamız gerek.
Kate o gece sana anlatmamız gereken şeyler var… Eminim ebeveynler önünde sergilemek istemediğim detaylar var.
Adamlarımıza Lehlerin sınırın hemen ötesinde olmalarından ötürü pilotlara ve mürettebata ihtiyaçları olacağını anlatmamız gerek.
rahul u daha çok hatırlıyorum sence ona anlatmamız gerekmezmi?
Onlara her şeyi anlatmamız gerekiyor… ama yani beni tanırsın.- Bay Stiles lütfen… Teşekkürler.
Her şeyin ne kadar değiştiğini görebilmeniz için siz eziklere… hayatın 2002de nasıl olduğunu anlatmamız gerekiyor.
İnsanlara en azından, burada neler olup bittiğini… ve nedenlerini anlatmamız gerekmez mi?
burada neler olup bittiğini… ve nedenlerini anlatmamız gerekmez mi?
İnsanlara en azından, burada neler olup bittiğini… ve nedenlerini anlatmamız gerekmez mi?
Google Earthte bir web sitemiz var. Google Earth bu konuda oldukça cömert davrandı bize çünkü bu öyküyü herkese anlatmamız gerekiyordu. Bunlar, şu anda iklim değişikliğinin en belirgin kanıtı aynı zamanda.
Yani biraz sosyal yardım işine de odaklanmamız lâzım Sadece para toplamak yeterli olmuyor, cemiyetimizde bulunan insanlara Hope West Çocuk Hastanesinin ne amaçla kurulduğunu da anlatmamız gerekiyor.