Examples of using Antidot in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Antidot üzerinde çalışmaya hemen başlıyorum. tabiki.
Oh, antidot. Tabi. Doğru.
Antidot işe yaradı. Şimdi her şeyi hatırlıyorum.
Antidot işe yaradı. Şimdi her şeyi hatırlıyorum.
Antidot gökten düşmezse, sıçtık demektir.
Ama antidot hazırlamamız gerek.
Blankenship antidot için şantaja uğramış.
Ama antidot hazirlamamiz gerek.
Daha antidot hazirlaniyor.
Antidot demek istiyorsun.
Hayır mı? Kadın antidot, Eric.
İnsan yarasa formülüne karşı antidot yapabilir misin?
Ürkütine karşı antidot.
Proje sürerken, 3 yıl boyunca antidot arayıp durduk doktor.
Nörotoksinin emilmesinden tam 30 dakika sonra sana antidot verildi.
Nedir o? -Bir antidot!
Nedir o? -Bir antidot!
Şimdi, Yarasa. Antidot. Ne?
Ama Cat dedi ki antidot.
Hesaplamalarım doğruysa sentezlediğim antidot onu üç saatliğine insan hâline çevirmeli.