Examples of using Antrenmanım in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve antrenmanlar ve okul.
Futbol antrenmanını başka kim kaçırmıştı, biliyor musun Delroy?
Bundan sonra her antrenmana bacaklarınızı esneterek ve top sektirerek başlayacaksınız.
Antrenmanlar 4:00te başlar.
Antrenmanlar için iki hafta.
Biz, şey, antrenmanlar var, ve eyalet finali yaklaşıyor.
Mystery takımının antrenmanına göz atma fırsatım oldu.
Luca bu akşam antrenmanda, Romerodan söylemek istersen şanslı gecendesin.
Kendo antrenmanından sonra duş almalısın.
Antrenmanlar için ders çalışma toplantımızı bırakmak zorundayım.
Her yarışta, her antrenmanda korku içinde mi yaşayayım?
Belki voleybol antrenmanında topa atlamış veya aşevine giderken kayıp düşmüş olabilir.
Eve dönerken senin antrenmanını her zaman izlerdim.
Amanda o akşam bana antrenmanına giderken akşam yemeği getirdi.
Unutma, öğleden sonra basket antrenmanımız var, tamam mı?
Bugün antrenmanda sana diklendiğim için sana bir özür borçluyum.
Güzel antrenmandı Jacques!
Antrenmana her gün bu çizgiden başlayacağız.
Johnla basketbol antrenmanın yok muydu?
Sabah antrenmanımız var.