Examples of using Antrenmanda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Antrenmanda olmamız gerekmiyor mu?
Yarın antrenmanda görüşürüz, Scott.
Tina, antrenmanda olanlar için gerçekten çok üzgünüm.
Her antrenmanda topu aldık.
Sonra ögleden sonra antrenmanda… Herkesin önünde o büyük kavgayi ettik.
Bugünkü antrenmanda acayip yoruldum.
Antrenmanda, hedefi olarak.
Antrenmanda olan ben değilim, sensin.
Antrenmanda başını derde sokan senin fevriliğin.
Antrenmanda her iki el bileğimi de kırdım.
Antrenmanda Stoddarddan daha hızlı olan pilot ise Fransız Jean-Pierre Sarti.
Kasırga sırasında antrenmanda mısın?
Pazartesi antrenmanda olacağım.
Ayrıldığından ve antrenmanda bana bağırıp çağırdığından beri almadım.
Neden antrenmanda değilsin?
Sammy, yarın sabahki antrenmanda ayık olsan iyi olur.
Tinkerin antrenmanda pestilini çıkardılar.
George Foreman antrenmanda tesadüfen bir sakatlık geçirdi.
Yarın saat 4de antrenmanda görüşürüz Hey,'' Q''!
Antrenmanda görüşürüz, Orada olacağız.