ARIYOR OLACAKLAR in English translation

they're gonna be looking for
they will be searching for

Examples of using Arıyor olacaklar in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu işlem farkedildiğinde, anayolları arıyor olacaklar.
When that gets flagged, they will search the highways.
Şehrin dört bir yanında onu arıyor olacaklar.
They're gonna be looking for him all over town.
Artık İngilizler dört bir yanda bizi arıyor olacaklar.
Now the British will be looking high and low for us.
İki saat içinde Avrupadaki tüm istihbarat servisleri seni arıyor olacaklar.
In two hours, every intelligence service in Europe will be looking for you.
Bir mucize arıyor olacaklar.
Torunun katilini arıyor olacaklar. Dinlenmelisin.
Wythers and his Watchmen will be looking for Toru's killer.
Wythers ve bekçileri, Torunun katilini arıyor olacaklar. Dinlenmelisin.
Wythers and his Watchmen will be looking for Toru's killer. You must rest.
Yarın, kısmen boyanmış el yapımı Jaguar XJ-12nin sahibini… arıyor olacaklar.
Tomorrow they will look for the owner of a custom-painted Jaguar XJ-1 2.
Ayrıca, onlar üçümüzü arıyor olacaklar.
Besides, they will be looking for three of us.
Onlar bizi sorgulamak için bir neden arıyor olacaklar.
They will look for a reason to interrogate us and believe me.
Çalışmanızın itibarını sarsmak için herhangi bir bahane arıyor olacaklar.
They will be looking for any reason to discredit your work.
Çalışmanızın itibarını sarsmak için herhangi bir bahane arıyor olacaklar.
They will be looking for any reason.
Arazi uçağını haftalarca arıyor olacaklar.
They will be looking for it for weeks.
Her yerde bizi arıyor olacaklar özellikle giriş kaydı yapılmayan yerler kiliseler aşk otelleri
They will be looking for us all over… especially places that require no registration: churches… love hotels…
İkimizi arıyor olacaklar, bu yüzden buradan ayrı ayrı çıkacağız.
They will be looking for two of us, so we're both gonna walk out of here alone.
polisi ararsa bizi arıyor olacaklar.
if he calls the police they're gonna be looking for us.
Baskı kanıtı arıyor olacaklar, kimlik belgelerinin alıkonduğu,
They will be looking for evidence of coercion, withholding I.D. papers,
Niye? Ne? Ben 1 gündür yokum ve eğer polisi ararsa… bizi arıyor olacaklar.
And if he calls the police, they're gonna be looking for us. Why? I have been gone for a whole day- What?
Yapardım ama her istasyonda ve her rokette seni arıyor olacaklar.
At every bus station and shuttle launch. but they will be looking for you I would give you the money.
her rokette seni arıyor olacaklar.
I would give you the money, but they will be looking for you.
Results: 73, Time: 0.0233

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English