Examples of using Arıyorlarmış in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tehlikeli bir katili arıyorlarmış.
Bir alternatif arıyorlarmış.
Sorunlarından bahsediyorduk da… çalıştığı huzurevine bir gece bekçisi arıyorlarmış.
Özel bir şeyler arıyorlarmış.
Sanırım dansçı arıyorlarmış.
Görgü tanığı arıyorlarmış.
Ne arıyorlarmış? Suriyeli cihatçılar.
Ne arıyorlarmış? Suriyeli cihatçılar?
Suriyeli cihatçılar.- Ne arıyorlarmış?
Suriyeli cihatçıları.- Ne arıyorlarmış?
Suriyeli cihatçılar.- Ne arıyorlarmış?
Suriyeli cihatçıları.- Ne arıyorlarmış?
Bir çifte cinayet için delil arıyorlarmış; cinayet silahı San Pedro limanına atılmış.
Yerel meclis için aday arıyorlarmış.
Bu yaz Berkshirestaki kamp için danışman arıyorlarmış.
Paraşütçüler sizden daha az önemli birini arıyorlarmış.
Almanlar bu sabah çok meşguldu. Paraşütçüler arıyorlarmış.
Polisler onu nerede arıyorlarmış?
Siber savaş için analizci arıyorlarmış.
Onlar da seni arıyorlarmış.