Examples of using Araçta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sam, araçta olmalı.
Bilmiyorum ama binlerce araçta bu lastiklerden vardır.
Asla Araçta ne var?
Ne diyorsun Mesih?- Araçta bekliyor?
Biz paniklemedik. Ama o araçta bulduğumuz şey.
Bravo bir, araçta kal.- Bir Kingfisher.
Silah bunun yanında birçok zırhlı araçta ana silah olaraktan kullanılmıştır.
Ne diyorsun Mesih?- Araçta bekliyor.
Tabii ki. O araçta bulunan Darren Polku tanıyordunuz, değil mi?
Şu an iki araçta yolun dışında.
Y: i} Pekala, Sally Field Smokey ve Banditle araçta kalacak.
Glenannein ölmesini isteseydi onu araçta bırakırdı.
Mahkum 713, araçta.
İşimiz bitince suç mahallindeki kanı temizlemek için… araçta soğutucu bulunduruyorum. Yok Merhaba.
Evde, arabada, araçta, burada.
Çünkü iki araçta sekiz Meksikalı bahçıvan görüyorum.
Çünkü iki araçta sekiz Meksikalı bahçıvan görüyorum.
Her zaman! Kollarını ve bacaklarını araçta tut!
Çünkü Hurley araçta bir ceset buluyor.
Araçta kalın.