Examples of using Arabistandan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Suudi Arabistandan yollandığını biliyorduk. Ve burun boşlukları kumla ve diğer çöl mikroorganizmalarıyla doluydu.
Kosova yine de, ağır toplardan Suudi Arabistandan destek gördüğü İslam Konferansı Örgütüne( İKÖ) katılmaya büyük önem vermiş durumda.
Suudi Arabistandan Arnavutluktaki bir karayolu projesine yatırım
Suudi Arabistandan Libyaya, çeşitli yerlerde görevlendirilmiştir.
Vahabilik kökenliydi. Suudi Arabistandan gelen hoşgörüsüz aşırı tutuculuk.
Böyle bir madde, Avrupalı firmaların da güçlü yatırım kısıtlamalarıyla karşı karşıya olduğu Rusya ve Suudi Arabistandan gelen şirketleri ciddi ölçüde etkileyebilir.
muhalifler Katar ve Suudi Arabistandan silah desteği almaktadır.
Özellikle dinî binalardaki Bizans mimarisi etkisi, Mısır ve Arabistandan Rusya ve Romanya gibi farklı coğrafyalara kadar görülmektedir.
Milyon yıl kadar önce Afrikayı Arabistandan ayıran plaka sınırı ayrışmaya
Bu yüzden bazı cadıların aklını çeldim onlara Arabistandan öğrendiğim Kemiya adında yeni bir büyü türü öğrettim.
Bu taşlar her birisinde 33 taş bulunan üç tesbih şeklinde Arabistandan 200 yıl boyunca korunacakları İspanyadaki Endülüse kaçırılıyor.
Bir sorunumuz var çünkü Arabistandan gelen bu grup çok küçük olmasına rağmen dini bakımdan oldukça bilgili olan Hristiyanlar, Yahudiler, Zerdüştler
Birkaç yıl içinde Râşidîn Halifeliği, Arabistandan çıktı ve imparatorluğu bir kez daha yıkımın eşiğine getirdiğinden,
Bunda; insanların Allaha inandığı bir çağ olduğu, Arapların Arabistandan dışarı taşma başarılarının çarpıcı olduğu, o kadar ki pek çok insanın dikkatle gözlemleyerek'' onlar Tanrıyı kendi yanlarına almış olmalılar.
Kahve, Avrupaya Arabistandan tanıtıldı.
Çingeneler arabistandan geliyor, Mısırdan.
Efendim, Suudi Arabistandan mesaj geldi.
Suudi Arabistandan bir inşaat devi.
Ancak Arabistandan bir kral istila eder.
Ondan önce, Çin ve Arabistandan geldi.