ARKADAŞLIĞIMIZ in English translation

friendship
dostluk
dost
arkadaşlık
friends
arkadaş
dost
companionship
dostluk
arkadaş
yoldaşlık
eşlik etmesi
bir eş
bir ilişki

Examples of using Arkadaşlığımız in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Raymond ve benim arkadaşlığımız ilerleyince beni dövmeye de geldi.
And when Raymond and I got friendly, she went for me too.
Arkadaşlığımız karşılıklıdır, emin olabilirsin.
Friendliness be reciprocated with kindness.
Arkadaşlığımız sırasında ortağım kayboldu.
During our courtship, my partner went missing.
Arkadaşlığımız adına, bana bir fıkra anlat.
In the name of friendship, tell me a joke.
Arkadaşlığımız yeni başladığı için Pinanın nasıl çalıştığını henüz anlamamıştım.
New in the company, I didn't yet grasp how Pina worked.
Arkadaşlığımız süperdir.
Super friendly.
Arkadaşlığımız bana çok şey ifade ediyor, umarım biliyorsundur.
I hope you know how much your friendship means to me.
Arkadaşlığımız yok, Supergirl. Güzel.
We don't have a friendship, Supergirl. Good.
Arkadaşlığımız yok, Supergirl. Güzel.
Good. We don't have a friendship, Supergirl.
Bizim arkadaşlığımız iş için değil.
Our freidnship is not based on a job.
Sanırım, arkadaşlığımız oldukça sağlam, ha?
I guess our, uh, friendship's pretty solid, huh?
Ama arkadaşlığımız değildi.
But, the friendship wasn't.
Arkadaşlığımız… Sıradan tanışıklık sınırlarının ötesine geçti.
Ourfriendship… Has gone beyond the bounds of common acquaintance.
Arkadaşlığımız geçmişe dayalı… akademide birlikte eğitim almıştık.
Trained at the academy together. We have been friends from way back.
Arkadaşlığımız geçmişe dayalı akademide birlikte eğitim almıştık.
We have been friends from… way back. Trained at the academy together.
Neden arkadaşlığımız bitmişti biliyor musun, Henry?
You know why we stopped being homies, Henry?
Arkadaşlığımız bitti!
End of friendship!
Öncelikle arkadaşlığımız hakkında konuşmak istiyorum.
I want to talk about my first relationship.
Sözünü geri al, yoksa arkadaşlığımız biter.
Take that back, or we ain't friends no more.
Sen hariç, Will hariç ve sözde arkadaşlığımız hariç. Ben senin arkanda olacağım.
Except you, except Will, except the friends we were supposed to be.
Results: 148, Time: 0.0316

Top dictionary queries

Turkish - English