ARTIRMAYA in English translation

to increase
artırmak
arttırmak
artmaya
yükseltmek için
zam
çoğaltana kadar
the bidding
teklif
ihale
açık arttırma
arttırmaya
açık artırma
emrine
fiyat
to boost
artırmak
ilerletmenin
güçlendirmeyi
arttırmaya
hızlandırma
yükseltmeye
arttırıp
to raise
yetiştirmek
büyütmek
toplamak
yükseltmek
kaldırmak
büyütecek
arttırmak
kaldırıp
artırmak
for auction
müzayedeye
açık artırma için
açık arttırmaya
mezat
mezatla satış için
ihale için
için bağışlayacak cassius clay ile maçından sonra eldivenlerini müzayede
to improve
geliştirmek
iyileştirmek
gelişmeye
artırmak
ilerletmek
arttırmak için
düzelmeye
to redouble their

Examples of using Artırmaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Daha artırmaya başlamadan 500ü aldık bile.
Haven't started bidding yet but we already got 500.
Kandaki oksijen seviyesini artırmaya yardımcı olmak için oksijen terapisi kullanılabilir.
Oxygen therapy may be used to assist in raising blood oxygen levels.
Maaşlarını artırmaya çalışan antrenörler.
Coaches trying to up their salaries.
Tahılların üretimini artırmaya daha çok önem veremezdi ve.
He couldn't put more emphasis on increasing the output of cereals, and.
Artırmaya cidden değecek bir şey.
There's something really worth bidding for in this.
Onlar, artırmaya sokmak istemeyebileceğiniz bazı tartışmalı parçalar.
You might not want to put on the block. Those are some contentious items.
Birlikteliklerin kalitesini artırmaya yarayan bir rehber kitap.
It's an instruction book to help improve the quality.
Sense vakıf fonunu artırmaya gidip fonsuz mu döndün?
You go to beef up your trust fund, you come back without a trust fund?
Libidoyu artırmaya Yılan balığı çorbam yardımcı olabilir.
In enhancing libido. My reef eel soup can also help.
Güvenliği artırmaya yatırım yapmalıyız, Brian.
We must invest in increasing security, Brian.
İki kadın benim için artırmaya girerse daha değerli görünürüm.
If I have got two women bidding on me, it makes me look more valuable.
Bu durumda muhtemelen seritaxyli tamamen kesip limatranı artırmaya başlayabiliriz.
In that case, we can probably stop with the seritaxyl entirely and start increasing the limatran.
Daha çok verirdim ama artırmaya başkası katılmamıştı.
I would have paid more, but nobody else was bidding.
Amoxidal kullanmaya ve bitkisel takviyemi artırmaya karar verdim.
I prescribed myself Amoxidal, and increased the dosis of Bach flowers.
Ziyaret, iki ülke arasındaki ikili ticareti artırmaya odaklandı.
The visit focused to enhance bilateral trade between the two countries.
Beraber karar verdik, daha doğrusu ben sorumluluklarını artırmaya karar verdim.
We have decided… I have decided to widen your responsibilities.
Uzun zaman oldu görüşmeyeli. Satışları artırmaya yardım edeceğim.
Long time no see I came here to help boost sales.
Yerli üretimi artırmaya.
Increasing domestic manufacturing♪.
Kalite çok kötüydü ama artırmaya çalıştım.
The quality was crap, but I tried to enhance it.
Cathcart görev sayısını tekrar artırmaya cesaret edemez.
Cathcart wouldn't dare raise the number again.
Results: 145, Time: 0.065

Top dictionary queries

Turkish - English